Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Popüler romanın alametifarikası nedir? Umberto Eco’nun deyimiyle, “sorunsal roman” ile popüler roman arasındaki farkları nerelerde aramak gerekir? Çok satan romanlar popüler romanlardır, deyip işin içinden sıyrılabiliriz elbette. Kimileri için üzerinde durmaya değmeyecek bir konu olabilir. Çoğunluğa hitap eden bu türdeki romanlara, has okur burun kıvırır.

//php print_r ($fields); ?>
İstanbul Kültür Sanat Vakfı'nın bu yıl 18.'sini düzenlediği İstanbul Tiyatro Festivali, 10 Mayıs'ta başlıyor. 1989'dan bu yana düzenlenen festival, 2002 yılından itibaren iki yılda bir gerçekleşiyor. Yani iki yılda bir sahneler arasında mekik dokuyabiliyoruz. Yerli ve yabancı birçok konuğun yer aldığı festivalde bu yıl yurtdışından sadece beş oyun sergileniyor.

//php print_r ($fields); ?>
Beat Kuşağı’nın yaratılarına teğet geçen ya da bunları kavrayamayanların sığındığı en önemli bahane “bu heriflerin kafası güzel, kafası güzel olmayan okur ne etsin Beatleri” biçiminde.

//php print_r ($fields); ?>
George Orwell ile Yevgeni Zamyatin’in durumu, insanın aklına ister istemez ‘uzay kalemi hikayesi’ni getiriyor: "Amerika, astronotlarını uzaya göndermeye başladığı yıl

//php print_r ($fields); ?>
Yaz başlarken insanlara mutlaka edebiyatla ilgili önerilerde bulunulur; sanılır ki herkes sıcağın ve tatilin etkisiyle sanatın hakimiyeti altına girer. Oysa yazın ruh daha da hafiflerken beden değerini yitirir, algının fiyatı artar. Acının yakasına yapışılmalıdır böyle durumlarda. Neden mi;

//php print_r ($fields); ?>
Atilla Birkiye’nin edebiyatımızın konu ve izlek bakımından en istikrarlı yazarlarından biri olduğu kanısındayım; çünkü otuz yıl aşkın aşk’ı yazıyor.

//php print_r ($fields); ?>
Tarih, kurmaca mıdır yoksa gerçek mi? Eğer kurmacaysa, hayal gücümüzün sınırlarıyla mı belirlenir çizgileri? Peki ya gerçekse, o zaman kimin gerçeğidir söz konusu olan? Tarihi yazanların mı yoksa tarihe yazılamayanların mı?

//php print_r ($fields); ?>
Arka kapak, Gary Shteyngart’ın son romanı Süper Acıklı Gerçek Bir Aşk Hikayesi’nin bir distopya olacağını haber veriyor.

//php print_r ($fields); ?>
Matt Haig daha çok, çocuk ve gençlere yönelik spekülatif romanları ile tanınan bir İngiliz yazar. Bir Hamlet yorumu diyebileceğimiz hayalet öyküsü Ölü Babalar Kulübü daha önce Türkçeye çevrilmişti. Bilimkurgudan ziyade yine spekülatif olarak betimleyebileceğimiz İnsanlar ise, adı üzerinde, insanlık ve insanlar üzerine bir kurgu.

//php print_r ($fields); ?>
Tür olarak deneme, bir Rönesans armağanı. Montaigne gibi kalemi ile öznelliğin dibini de bulsa Bacon gibi nesnellik kaygısını da öne çıkarsa işin bir ucunda bireyciliğin doğuşu var.
