Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Bilgi Üniversitesi'nden Yaşar Kemal'e fahri doktora


İyi
Toplam oy: 1284

İstanbul Bilgi Üniversitesi, yazar Yaşar Kemal'e, fahri doktor unvanı verdi. Türkiye ve dünya edebiyatına sunduğu eşsiz katkıların yanı sıra insanlık davalarının da önde gelen savunucularından biri olan yazara unvanı, 12 Kasım'da "Yaşar Kemal Onur Günü" etkinlikleri kapsamında düzenlenen özel törenle takdim edildi.

 

 

12 Kasım Çarşamba günü, İstanbul Bilgi Üniversitesi santralistanbul Kampüsü'nde düzenlenen tören Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aydın Uğur'un açılış konuşmasıyla başladı. Türkan Şoray, Ara Güler, Ali Kırca, Nebil Özgentürk, Altan Öymen'in de aralarında bulunduğu edebiyat, sanat, basın ve akademi dünyasından birçok ismin katıldığı törende yazara fahri doktor unvanı Rektör Prof. Dr. Remzi Sanver tarafından takdim edildi. Edebiyat dünyasının dev çınarının bu unvanı kabul etmesinden dolayı teşekkürlerini sunan Sanver konuşmasında "Yaşar Kemal külliyatı, Türkiye'nin destanıdır. Bunu yapabilen çok az sayıda yazar ve şairle birlikte, Yaşar Kemal'e, geleceğe kalacak olan görüntümüzü, hikâyelerimizi, menkıbelerimizi de borçluyuz," dedi. Yazarın eserlerinin büyük önem taşıdığını vurgulayan rektör Sanver "Yazdığıyla yetinmez Yaşar Kemal. Hayatıyla yetinenleri olduğu kadar, kendisine önerilenlerle yetinmeyerek mücadele edenleri kaleme alır. Yaşar Kemal'in çalışma ve üretme gücü, bütün bilim insanlarına hem içerik, hem de yöntem olarak ışık tutacak düzeydedir. Hep kullanılan bir deyim vardır, "edebiyatın bir çınarı" denir. Yaşar Kemal için de bu tanımlama kim bilir kaç kere yapıldı bilemiyorum, çınar ağacının görkemi, zamana direnci, gölgesi, sığınma hissi ve güven vermesi düşünülürse bu aslında çok da güzel bir benzetme," ifadelerini kullandı. Akademik Kurul kararı ile verdiği fahri doktor unvanı, Yaşar Kemal adına eşi Ayşe Semiha Baban'a takdim edildi.

 

Baban, Yaşar Kemal'in mesajını salona okudu. Kemal mesajında "İstanbul Bilgi Üniversitesi'ne çok teşekkür ederim, bana büyük bir mutluluk yaşatıyorsunuz. Buraya bugünümü paylaşmaya gelen tüm dostlarım, hepiniz sağ olasınız," dedi. Yaşar Kemal'in sanatın gücüne ve sanatçının sorumluluğuna inancını hep yinelediğini belirten Ayşe Semiha Baban sözlerine usta yazarın mesajını okuyarak devam etti. Kemal'in mesajında şu sözler yer aldı: "Bu çağda halktan kopmuş bir sanata inanmıyorum. Şunu söylemek istiyorum ki ben 'angaje', bağımlı bir yazarım. Kendime ve söze ve insanın onuruna bağımlıyım. Bilinçli olarak ben aydınlığın türküsünü, iyiliğin, güzelliğin türküsünü söylemek istedim. Romanlarım yaşam gibi doğru söylesin, yaşamla birlik olsun istedim. Çünkü yaşam umutsuzluktan umut üretmektir. İnsan umutsuzluktan umut üreterek bugüne kadar gelmiştir."

 

 

Törende, kadim dostu Yaşar Kemal için özel bir konuşma yapan yazar Doğan Hızlan, "Yaşar Kemal'i okursanız geleneksel edebiyat söyleminden nasıl modern bir roman kurgusuna ulaşılacağının bir yöntemini öğrenebilirsiniz" dedi. Hızlan, yazar Adalet Ağaoğlu'nun bugüne özel tebrik mesajını da konuklara iletti.

 

Yaşar Kemal için sempozyum ve iki sergi

 

Yaşar Kemal Onur Günü, "Binbir Kültürün Elçisi Yaşar Kemal" başlıklı sempozyum ile başladı. Sempozyumda Türkiye'nin önde gelen bazı akademisyenleri, araştırmacıları, eleştirmenleri yazarın yapıtlarını antropoloji, tarih, doğa, bellek, ütopya, edebi türler, yapı, karakterlerin oluşumu gibi açılardan yorumladı.

 

Bugüne kadar roman, öykü, şiir, röportaj, deneme, derleme türlerinde kaleme aldığı elliye yakın eserle dünya edebiyatına eşsiz katkılarda bulunan yazar için düzenlenen "Yaşar Kemal Onur Günü" etkinlikleri iki serginin açılışına da ev sahipliği yaptı. Sanatçı Güneş Karabuda'nın fotoğraflarından oluşan "Al Gözüm Seyreyle" adlı fotoğraf sergisi ile Yaşar Kemal'in kitaplarının ilk basımlarıyla birlikte farklı dillere çevrilen ve yazar hakkında yazılanlardan oluşan kitap sergileri de İstanbul Bilgi Üniversitesi Çağdaş Sanat Müzesi'nde açıldı.

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.