Ekşi Sözlük Davası'nın gerekçeli kararı açıklandı
Ekşi Sözlük sitesinin kurucusu Sedat Kapanoğlu ve 39 üyesinin "Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama" suçunu işledikleri gerekçesiyle yargılandıkları davaya ilişkin gerekçeli karar açıklandı.
Mahkeme kararında 10 ay hapis cezası verilen Kapanoğlu için "sitede paylaşılan yazılara engel koymadığı", "bu yazılara isteyen kişilerce ulaşılabildiği ve eylemin kamu barışını bozmaya elverişli olduğu sonucuna varıldığı" ifade edildi.
7 ay 15 gün hapis cezası alan Ekşi Sözlük yazarı Özgür Kuru hakkında ise sitede yer alan bir yazıda "Ramazanda rakı sofrasına oturmak" şeklinde ifadeler kullanarak halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri aşağıladığından atılı suçtan cezalandırılmasına karar verilmiştir denildi.
(11 Haziran 2014 / diken.com.tr)
Karikatüre 3 ay 3 gün hapis cezası
Karikatürist Mehmet Düzenli, Adnan Oktar'a hakaret ettiği gerekçesiyle aldığı 3 ay 3 günlük hapis cezasını çekmek üzere Alanya Cezaevi'ne teslim oldu.
Adnan Oktar hakkındaki çizimlerinden dolayı mahkemeye verilen Düzenli, Serik 2'nci Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen davada Oktar'a karikatürle hakaret ettiği gerekçesiyle 3 ay 3 gün hapis cezasına çarptırıldı.
Kararın onanmasının ardından cezaevine giren Düzenli, "Özgürce çizebilmek için cezamın ertelenmesini istemedim. Türkiye'de düşünce ve fikir özgürlüğü olduğuna inanıyorum. Ben karikatür sanatçısıyım. Sayın Oktar özgürce mehdi ve seyit olduğunu ifade edebiliyorsa, benim de onun yalan söylediğini ifade etme özgürlüğüm var" dedi.
(12 Haziran 2014 / Cumhuriyet)
"Başbakan yalan söylüyor," demek yasak
Kayseri'de geçtiğimiz yıl haziran ayında yapılan bir basın açıklamasındaki konuşmalarında Başbakan Erdoğan'ın "Camide içki içildi" yönündeki açıklamalarına tepki göstererek "Başbakan yalan söylüyor" ifadesini kullanan Ümit Kartal ile Ali Yıldırım hapis cezasına çarptırıldı.
Kartal ve Yıldırım hakkında savcılığın "görevli memura alenen hakaret" suçundan açtığı 24 Eylül 2013 tarihinde görülmeye başlanan davanın üçüncü duruşmasında mahkeme her iki sanık içinde 11'er ay 20'şer gün hapis cezası verirken hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kararlaştırdı.
Karara tepki gösteren Kartal; "Başbakan Erdoğan'ın, 'Camide içki içtiler' sözüne karşılık 'Başbakan yalan söylüyor' dediğimiz için yargılanıyoruz. Bu, Başbakan yalan söylese bile 'Yalan söylüyor' demenin suç olduğunu ortaya koyan ve aynı zamanda dünyada eşi benzeri olmayan bir tablonun ortaya çıkması yönünde verilen bir karardır," dedi.
(13 Haziran 2014 / Cumhuriyet)
Hâkim: "İzinsiz gösteri yürüyüşü diye bir suç yoktur"
Çanakkale 1. Sulh Ceza Mahkemesi Hâkimi Halil Güner, Berkin Elvan yürüyüşüne katılanlara İl Emniyet Müdürlüğü'nün kestiği trafik cezaları iptali davasında adeta hukuk dersi verdi.
Hâkim Güner kesilen cezaları iptal ederken "Gösteri veya yürüyüş için izin gerekmemektedir. İzin gerektirmeyen bir faaliyet için suç tanımlaması hukuka uygun değildir. Güvenlik birimlerinin görevi de, gösteriyi engellemek değil, gösterinin düzenli ve güvenli şekilde gerçekleşmesini sağlamaktır," ifadelerini kullandı.
Kararda toplanma ve gösteri özgürlüğü ile ilgili Anayasa maddelerine, uluslararası sözleşmelere ve AİHM kararlarına atıfta bulunan Güner, söz konusu protesto yürüyüşüne katılmanın ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi sebebiyle bu şekilde cezalandırılmayacağına ve idari para cezasının kaldırılmasına hükmetti.
Ayrıca Hâkim Güner Emniyet'in "kamu düzeni bozuldu" gerekçesiyle ilgili olarak da "ifade özgürlüğüne" vurgu yaparak "Bu toplantı ve gösteride suç işlemeye veya suça teşvik yoktur. Şiddet içermemekte, şiddeti teşvik etmemektedir. Kamu düzeni zarar görmemiştir," dedi.
(14 Haziran 2014 / Radikal)
Lice protestosunda 15 yaşındaki bir çocuk hayatını kaybetti
Adana'nın Seyhan ilçesinde, Lice olayları protestosu sırasında polis tarafından atıldığı iddia edilen bir cismin kafasına isabet etmesi sonucu İbrahim Aras isimli bir çocuk hayatını kaybetti.
Valilikten yapılan açıklamada polisin gösteriye müdahale ettiği ve çocuğun elindeki patlayıcı bir maddenin infilakı ile olay yerinde hayatını kaybettiği ifade edilirken görgü tanıkları ise ses bombası olduğu belirttikleri cismin polis tarafından atıldığını aktardılar.
Aras'ın hazırlanan ön otopsi raporunda "Ölümün yaygın kafatası ve yüz kemikleri kırıkları ile birlikte beyin kanaması sonucu meydana geldiği" belirtildi. Aras ailesinin avukatı Vedat Özkan ise, "Çocuğun elinde herhangi bir şekilde herhangi bir patlayıcı madde yoktur. Elinde patlayıcı olduğuna dair herhangi bir iz ve amere bulunmamaktır," dedi.
(16 Haziran 2014 / bianet)
Askerlik Sırasında Yaşanan Hak İhlalleri Raporu açıklandı
Asker Hakları İnisiyatifi'nin "Zorunlu Askerlik Sırasında Yaşanan Hak İhlalleri" üzerine hazırladığı ikinci rapor, düzenlenen basın toplantısıyla kamuoyuna tanıtıldı.
İnisiyatif'e yapılan 653 ayrı başvurunun değerlendirildiği raporu açıklayan Kerem Çiftçioğlu, zorunlu olarak askere alınan insanların maruz bırakıldığı hak ihlallerini askerlik sırasında sağlık hakkına erişim, asker alım rejimi ile ilgili sorunlar, intihar ve şüpheli ölümler, kalıcı veya geçici fiziksel ve psikolojik sorunlar başlıkları altında özetledi.
Ayrıca ihlallerin etkin soruşturulamadığına dikkat çeken Çiftçioğlu, "cezasızlığın" önemli bir sorun olduğunu belirterek, "Şikayetlerin neredeyse tamamında asker aileleri, 'Kovuşturmaya yer olmadığı' cevabıyla karşılaşıyor" dedi.
Basın toplantısına katılan Meclis İnsan Hakları Komisyonu Başkanı ve AKP milletvekili Ayhan Sefer Üstün ise disiplin koğuşunda gördüğü ağır işkence nedeniyle hayatını kaybeden Uğur Kantar'ı hatırlatarak zorunlu askerlik sürdükçe hak ihlallerinin süreceğini belirtti ve zamanla profesyonel orduya geçmenin daha doğru olacağını ifade etti.
Raporun tamamı için tıklayınız.
(16 Haziran 2014 / Evrensel)
İçişleri Bakanlığı eşcinselliği suç olarak tanımladı
Cinsel yönelimi nedeniyle başlatılan disiplin soruşturması sonucu görevine son verilen polis memuru F.E'nin hukuk mücadelesi sürerken konu ile ilgili İçişleri Bakanlığı'ndan gönderilen yazıda skandal ifadeler kullanıldı.
İdari kararın düzeltilmesi için konuyu Danıştay'a taşıyan F.E.'nin itirazına ilişkin görüş sunan İçişleri Bakanlığı Hukuk Müşavir Yardımcısı Adnan Türkdamar, eşcinsel olması nedeniyle hakkında soruşturma başlatılan F.E.'nin 'memurluk sıfatıyla bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak' suçu işlediği gerekçesiyle devlet memurluğundan çıkarılmasına karar verildiğini belirtti.
Türkdamar yazısında, kamu hizmetinin gerekli saygınlığı yitirmiş memurlar eliyle yürütülmesi bireylerin idareye güven duygularının sarsılmasına neden olacağını ve bu nedenle kanunun "devlet memuriyetinden çıkarılması suretiyle idare aygıtından bu tür memurların ayıklanmasını öngörmüştür," ifadesini kullandı.
(16 Haziran 2014 / Diken)
Gazeteciye polis şiddeti cezasız kaldı
Gezi eylemleri sırasında polis tarafından dövülerek gözaltına alınan gazeteci Gökhan Biçici, olayın üzerinden bir yıl geçmesine rağmen sorumluların hâlâ cezalandırılmadığını söyledi.
Biçici, bir yıl önce gözaltına alındığı Şişli Ergenekon Caddesi'nde yaptığı basın açıklamasında Gezi olaylarında 150'yi aşkın gazetecinin yaralandığını belirtti.
Konu ile ilgili açılan soruşturmaların hiçbirinde tatmin edici bir sonuç alınamadığını vurgulayan Biçici, "Ne gazetecilere yönelen saldırılara alışacağız ne de sorumluların cezalandırılması için mücadele etmeyi bırakacağız," dedi.
(17 Haziran 2014 / Taraf)
CNNTürk'e Başbakan'a hakaret cezası
Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), yönetmen Mustafa Altıoklar'ın katıldığı canlı yayında Başbakan Erdoğan hakkında sarf ettiği sözler nedeniyle CNNTürk'e idari para cezası verdi.
Altıoklar, konuk olarak katıldığı, Enver Aysever'in sunduğu "Aykırı Sorular" programında "Başbakan'da narsistik kişilik bozukluğu var. Kendisine rapor vermek lazım" ifadesini kullanmıştı.
Erdoğan'a yönelik bu ifadelerinin eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ve aşağılayıcı ve iftira niteliğinde olduğu gerekçesiyle RTÜK'ten kanala 57 bin TL para cezası kesildi.
(17 Haziran 2014 / Cumhuriyet)
Mahkemeden 1 Mayıs'a beraat
İstanbul'da 1 Mayıs'a katıldıkları için 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nu ihlal ettikleri iddiasıyla yargılanan iki genç hakkında mahkeme beraat kararı verdi.
İstanbul 6. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada mütalaasını sunan savcı Tarık Fırat, Yargıtay içtihatlarına ve AHİM kararlarına atıfta bulunarak 1 Mayıs'ın bayram olarak kutlandığı, gösteri için izin gerekmediği ve barışçıl olduğu müddetçe müdahale edilemeyeceği belirterek beraat kararı verilmesini talep etti.
Hâkim Halide Dincer de savcılık mütalaası doğrultusunda beraat kararı verdi. Sanıkların avukatı Sinan Varlık, "Bu kararı çok olumlu buluyorum. Daha önce karşılaşmadık. Böyle özgürlükçü kararlara ihtiyacımız var" dedi.
(17 Haziran 2014 / Radikal)
Okul birincisine 'Gezi' soruşturması
İzmit Gazi Anadolu Lisesi'ni birincilikle bitiren Işıtan Önder'in mezuniyet töreninde yaptığı konuşmaya disiplin soruşturması açıldı.
Önder; 12 Haziran'da gerçekleştirilen törendeki konuşmasında Gezi Parkı eylemlerinde yaşamını yitiren Ali İsmail Korkmaz ve Berkin Elvan'ı unutmadıklarını belirterek, "Onların yaşama hakkını ellerinden aldılar. Biliniz ki Ali İsmail Korkmaz'lar, Berkin Elvan'lar bu sıralarda hep oturuyor olacaktır" ifadelerini kullanmıştı. Bazı yerel gazetelerde de yer alan bu konuşma sırasında ve sonrasında okul müdürü Ahmet Kemal Saral'ın oldukça sinirlendiği iddia edildi.
Konuyla ilgili açıklama yapan Müdür Saral ise "Öğrenci törende amacın dışında konuşma yapmıştır. Hakkında da disiplin soruşturması açıldı. Disiplin cezası alması halinde bu durum öğrencinin okul birinciliğini etkiler" dedi.
(17 Haziran 2014 / Cumhuriyet)
AİHM'den Türkiye'ye iki mahkûmiyet
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), ifade özgürlüğü ihlali şikâyeti ile yapılan iki ayrı başvuruda Türkiye'yi mahkûm etti.
Evrensel Gazetesi sahibi Ahmet Sami Belek ve Genel Yayın Yönetmeni İsmail Muzaffer Özkurt'un gazetede çıkan PKK ile ilgili haber ve yazılar nedeniyle verilen cezalar üzerine yaptıkları altı başvuruyu değerlendiren AİHM 27 bin Euro tazminat ödenmesini kararlaştırdı. Söz konusu dosyalarda AİHM Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin adil yargılanma hakkı ve ifade özgürlüğü ile ilgili maddelerini ihlal ettiğine hükmetti.
Ayrıca AİHM "Dema Nu" isimli aylık derginin PKK ile ilgili yayınları nedeniyle toplatılması üzerine 2004 ve 2005 yıllarında yaptıkları başvuruda da AİHS'in ifade özgürlüğünü düzenleyen 10'uncu maddesinin ihlal edildiğine hükmederek derginin sahibi Memet Aslan ve Genel Yayın Yönetmeni Zozan Sezen'e yaklaşık 6 bin Euro tazminat ödenmesini kararlaştırdı.
(17 Haziran 2014 / Cumhuriyet)
Musul ile ilgili yayın yasağına basın örgütlerinden tepki
Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi kararıyla Türkiye'nin Musul Başkonsolosluğu'nda bulunan ve IŞİD tarafından kaçırılan Türkiye vatandaşlarıyla ilgili her türlü yazılı, görsel ve internet yayınına yayın yasağı getirilmesine basın örgütleri tepki gösterdi.
Kararın ifade özgürlüğüne yönelik bir müdahale olduğunu vurgulayan Basın Konseyi, basın özgürlüğü gibi demokratik toplumlardaki temel bir hakkın sınırlandırılması söz konusu olduğunda kısıtlamayı zorunlu kılan fiili ve hukuki nedenlerin açıkça gösterilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ise yasak kararının Başbakan Erdoğan'ın konu ile ilgili yayın yapılmamasını istediği konuşmanın üzerine gelmesine dikkat çekti. Cemiyet'in her zaman yayın yasaklarına karşı çıktığı belirtilen açıklamada "Kararın demokrasinin şeffaflık ilkesiyle de bağdaşmadığını bir kere daha vurgulamak istiyoruz" ifadesi yer aldı.
(17 Haziran 2014 / imctv.com.tr)
Akademisyenlere Berkin Elvan soruşturması
Eskişehir'de iki araştırma görevlisi, Akdeniz Üniversitesi'nde bir Yrd. Doç. hakkında Berkin Elvan için yapılan eylemlere katılmak ve adını anmak gerekçesiyle idari soruşturma açıldı.
Soruşturma kapsamında Anadolu Üniversitesi'nden Tuncay Dil ve Osmangazi Üniversitesinden de Nuriye Gülmen, üyesi oldukları sendikanın çağrısıyla gerçekleştirilen protesto yürüyüşüne katılmakla suçlanıyorlar.
Öte yandan Akdeniz Üniversitesi'nde, Berkin Elvan'ın hayatını kaybettiği gün girdiği derste öğrencilerine "Arkadaşlar, bugün 14 yaşında bir çocuk öldü" diyen Yrd. Doç. Dr. Mustafa Şanlı hakkında da soruşturma açıldı.
(18 Haziran 2014 / antenna-tr)
Gezi Fenomeni yargılanmaya devam ediyor
Gazeteci Erol Özkoray hakkında Başbakan Erdoğan'a hakaret ettiği iddiasıyla açılan davanın ikinci duruşması İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
Dava, Gezi Parkı eylemlerindeki duvar yazılarına ve sloganlara yer verdiği 'Gezi Fenomeni' isimli kitabı nedeniyle yargılanan Özkoray'ın savunmasını yapması için 23 Eylül 2014'e ertelendi.
Diğer yandan Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) de yayınladığı açıklamayla dava açılmasını kınayarak Özkoray'a destek verdi. Söz konusu davanın tüm sivil topluma bir uyarı olduğunu belirtilen açıklamada bir gazetecinin sadece aktardığı bir konudan dolayı hapis tehdidi altında tutulmasının kabul edilemez olduğu ifade edildi. RSF suçlamanın kaldırılması ve Özkoray'ın derhal beraat ettirilmesini talep etti.
(18 Haziran 2014 / antenna-tr)
"Hırsızlıkların baş sorumlusu Erdoğan" sözüne beraat
Isparta'da yolsuzluk ve rüşvet soruşturması sürecine ilişkin 28 Aralık 2013'te düzenlenen protesto gösterisinde kullandığı "Hırsızlıkların baş sorumlusu Erdoğan" ifadeleri nedeniyle yargılanan CHP İl Başkanı Vedat Şenol ilk duruşmada beraat etti.
"Başbakan Erdoğan'a hakaret" ve "hükümeti alenen aşağılamak" suçlamasıyla iki yıla kadar hapis istemiyle yargılanan Şenol savunmasında söz konusu ifadeleri yargıda yaşanan görevden almaları ve hükümetin yargıya müdahalesini protesto için kullandığını aktardı.
Mahkeme hakimi de Şenol'un yasal çerçevede eleştiri hakkını kullandığını belirterek beraatına karar verdi.
(18 Haziran 2014 / diken.com.tr)
Mahkemeden rektörlük işgali için ifade özgürlüğü kararı
Mersin 1. İdare Mahkemesi, üniversitede arkadaşlarının hayatını kaybettiği yurt yolunun düzeltilmesi için eylem yapan ve rektörlük binasını işgal eden öğrencilere verilen uzaklaştırma cezasının yürütmesini durdurma kararı verdi.
Disiplin cezası alan İletişim Fakültesi Radyo Televizyon Sinema Bölümü öğrencisi Özer İnal'ın açtığı davada mahkeme, uzaklaştırma cezası ile cezalandırmanın demokratik toplumda gerekli olmadığı belirtilirken söz konusu uygulamanın Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınan toplantı ve ifade özgürlüğüne aykırılık teşkil ettiği ifade edildi.
Mahkeme, ilgili işlemin bu süre zarfında davacının okuldan ayrı kalmasına sebebiyet vermek suretiyle telafisi imkânsız veya güç zararlara yol açacağı nedeniyle yürütmenin durdurmasına karar verdi.
(18 Haziran 2014 / bianet.org)
12 Eylül Davası'nda Evren ve Şahinkaya'ya müebbet hapis
12 Eylül Davası'nda mahkeme heyeti Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'yı Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) "Devlet kuvvetleri aleyhine cürümler" başlıklı 146. maddesi uyarınca ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı.
Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya müdahiller ve avukatları ile sanık avukatı katılırken Ankara GATA'da bulunan Kenan Evren ile İstanbul GATA'da bulunan Tahsin Şahinkaya'ya ise sesli ve görüntülü sistemle bağlanıldı.
Savcılık mütalaasının ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti sanıklar hakkında takdiri indirim uygulayarak hükmedilen ağırlaştırılmış müebbet cezasını, müebbet hapis cezasına çevirdi.
TCK'nın ilgili kanununda "Teşkilatı Esasiye Kanunu'nun tamamını veya bir kısmını tağyir ve tebdil veya ilgaya ve bu kanun ile teşekkül etmiş olan Büyük Millet Meclisini iskata veya vazifesini yapmaktan men'e cebren teşebbüs edenler, ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis cezasına çarptırılır" ifadesi yer alıyor.
(18 Haziran 2014 / Radikal)
Kaynak: Antenna
Görsel: Berke Doğanoğlu
Yeni yorum gönder