

Türkiye gibi ülkelerde “yok” demek kolaydır; çünkü gerçekten, olması beklenen sayısız şey “yok”tur. KÜLT “var” demek, en azından diyebilmek ümidiyle bir grup genç akademisyen adayı tarafından hazırlanıyor.
Kültürel incelemeleri savunmak ya da yermek için değil ama memlekette kültürel incelemeler başlığı altında bir disiplinin yürütülmekte olduğunu ve bu disiplinin, memleketteki sosyal bilim çoraklığına getirmesi beklenen nefes alanını —henüz / bir türlü / nedense?— getirememiş olmasına odaklanıyor.
"Okurlarıyla etkileşim halinde olmaya özen gösteren ve önem veren bir akademik-kültürel dergi olma" sloganıyla yola çıkan ekip, "İyi, sıkı, keyifli, güzel bir dergi çıkarmaya çalışıyoruz —sadece bu!" diyor.
Derginin adı sanılaqnın aksine 'kült'lerden gelmiyor, bu adı seçmelerinin asıl nedeni 'kültür'ü çağrıştırması ve ona odaklanan okura yönelmek istenilmesi...
Kültlerle kavga
Ekip, Türkiye’nin akademik çevresinin en büyük sorunlarından birinin “uğruna mücadele verecek derdi olmayan”, başka bir deyişle, “söyleyecek sözü olmayan” insanların çoğunlukta olması olduğunu söylüyor. Böylece KÜLT, “derdi olan bir dergi” olarak doğuyor.
Her sayısının bir konusu olacak ve bu konuyu ele alan tamamı hakemli makalelerden oluşacak dergi konuyu olabildiğince farklı yönleriyle ele almaya çalışacak.
İlk sayının dosya konusu kanon, ikinci sayının ise kültür...
Kült'ün kendine verdiği görev
KÜLT’ün kendine görev olarak aldığı noktalardan biri de, Türkiye’deki sosyal bilim literatürüne katkıda bulunmak. Bu bağlamda, çeviri faaliyetine yöneliyorlar.
Her sayıda, konuyla yakın ilgili olsun ya da olmasın, alanında önemli bir yere sahip, o konu tartışılırken gönderme yapmanın elzem olduğu ya da farklı bir yaklaşım getiren diğer dillerden makalelerin Türkçe çevirilerine yer veriyorlar.
Yayın sıklığı
İngilizce ve Türkçe olarak, iki dilli bir yayın olacak dergi, dört ayda bir olmak üzere yılda üç sayı olarak yayınlanacak.
Kaynak: ntvmsnbc.com
Yeni yorum gönder