Bugün 111. doğum gününü kutladığımız Nazım Hikmet'in şiirlerini, oyunlarını, senaryolarını herkes bilir; peki çizgi film yazdığını da biliyor muydunuz?
SSCB çizgi film stüdyosu Soyuzmultfilm'de redaktör olarak çalışan Vera Tulyakova başka bir çizgi film hakkında danışmanlık almak için Nazım Hikmet'i ziyaret eder ve Nazım "Neden benden bir senaryo istemiyorsunuz?" diye sorar. Ertesi akşam elinde Sevdalı Bulut çizgi filminin senaryosuyla Vera'nın çalıştığı stüdyoya gider. Gerisi malum, Nazım ve Vera'nın büyük aşkı başlar.
Bu büyük aşkı başlatan Sevdalı Bulut ve Hanene Huzur Dolsun adlı çizgi filmler yarım asırı aşkın bir süreden sonra ilk kez yayımlanıyor. Yapı Kredi Yayınları'ndan çıkan M. Melih Güneş'in Rusya'daki arşivleri inceleyerek hazırladığı Hanene Huzur Dolsun Sevdalı Bulut kitabına ek olarak ilk defa göreceğimiz çizgi filmler ise Nazım Hikmet'in külliyatındaki önemli bir boşluğu dolduruyor.
"Çizgi filmler yalnızca çocuklar için değil, büyükler içindir de."
(Sevdalı Bulut çizgi filminden bir kare)
Hanene Huzur Dolsun Sevdalı Bulut adlı kitapta senaryosunu Nâzım Hikmet’in yazdığı, sürecinde bizzat bulunduğu, 1959 ve 1962 yıllarında sonuçlandırılmış Sevdalı Bulut ve Hanene Huzur Dolsun adlı iki canlandırma filmi ve yaratım sürecinin hikâyeleri bulunuyor. Sevdalı Bulut filmi Türkçe altyazılı, Hanene Huzur Dolsun sözsüz olduğu için filmler yalnızca jenerik bilgisinin Türkçeleştirilmesiyle izleyicisine ulaşıyor.
Sovyet çizgi filmlerindeki çocukları ürkütmeyen, yumuşaklığı ve sakinliği bu filmlerde de görmek mümkün. Üstelik Nâzım Hikmet’in aynı yıllarda kaleme aldığı bir makalesinde de dediği gibi “Çizgi filmler yalnızca çocuklar için değil, büyükler içindir de.“
Sevdalı Bulut'ta İyi niyetli ve temiz ruhlu Ayşe’nin güzelim bahçesini ele geçirmek isteyen zalim Seyfi’nin kurnazlıkları, Ayşe’ye sevdalanan Bulut’un aklı ve özverisiyle sonuca ulaşamaz. Sonuçta kazanan sevgidir, sevdikleri uğruna kendini feda etmek durumunda kalanların yaşamının sonsuzca sürebilir olmasıdır.
(Hanene Huzur Dolsun çizgi filminden bir kare)
Davul sesleri, komutan, halk, aile gibi simgelerin yer aldığı Hanene Huzur Dolsun canlandırma filminde ise üç savaş dönemiyle barış mücadelesi ve her şeyin insanın kendi elinde olduğu anlatılıyor.
Nazım ve Vera'nın işbirliğinden günümüze
Filmlerin hazırlık sürecinde redaktör olarak çalışan Vera Tulyakova’nın adı Hanene Huzur Dolsun filminin jeneriğinde görülmez. Bunun nedeni Nâzım Hikmet’in Meyerhold’la ilgili, 8 Kasım 1959’da Fransa’da yayınlanan bir yazısı yüzünden “ideolojilerine karşı olan Nâzım Hikmet gibi biriyle işbirliği yaptığı” gerekçesiyle Vera Tulyakova’nın işten çıkarılmasıdır. Bu olaydan iki ay sonra da Nâzım Hikmet ve Vera Tulyakova yaşamlarını birleştirirler.
Araştırmaları sürecinde filmlerin yapımcısı Soyuzmultfilm’de bile Hanene Huzur Dolsun filminin kopyasını bulamadığını, bulduğu Sevdalı Bulut filminin kutusunu da alıp getirdiğini belirten M. Melih Güneş yazısının sonunda şunları söylüyor:
“Moskova’daki evde bir akşam vakti Vera Tulyakova-Hikmet ile gelişen yakınlığımızın hikâyesini konuşurken ‘...ve zamanla can çalışır karşılıklı’ demişti. Elinizde tuttuğunuz yayım, bu can çalışmasının, gönül bağının sonuçlarından biridir. Bu satırları Nâzım Hikmet’in yarım asır önce sözkonusu senaryoları yazdığı çalışma masasında sonlandırmamsa, en küçük anlamlandırmayla hayatın bana bir armağanı olsa gerek...”
(Manşet görseli Derya'nın B Planı isimli siteden alınmıştır.)
Yeni yorum gönder