Amerikan edebiyatının genç ve yetenekli isimlerinden John Brandon’dan Güney gotiğinin izlerini günümüze taşıyan, sürükleyici bir gerilim romanı. Çıkışsız hayatı tarafından yutulmaya her an hazır bir genç, soluduğu havayı taşımakta güçlük çeken bir kız ve geleceğinin rotasını dart oklarıyla belirleyen bir adam üzerinden toplumun sıradan kötülüklerine, varlık sancılarına bir güzelleme.

Burada tüneller aydınlıklara kavuşmuyor, tutulan yollar hiçbir yere çıkmıyor. Burada özgür irade, varlık sefaletini aşamıyor. Kendi hayatlarında yedekleri oynamaya mahkum insanlar, hiçbir şey vaat etmeyen bir gelecek ve doğruyla yanlışın, iyiyle kötünün birbirine karıştığı bir resimde Brandon, karakterlerini Florida kırsalının ışıltısız coğrafyasının tam kalbine işliyor.

Hayat kendi bildiği gibi, öylece akıp giderken, sığınak bellenen her şey ister istemez birer tuzağa dönüşüyor. İlerleyen zaman, çarkındakileri sinsice çürüyüşe doğru çekiyor.

Dar alanlarda hapis kalmış hayatların nereden fire verecekleri hiç ama hiç belli olmuyor.