Arşivi
Siyasi cinayetlere kurban giden aydın, sanatçı, gazeteci ve yazarların yakınlarını bir çatı altında toplamak amacıyla kurulan Toplumsal Bellek Platformu, 21 Haziran Pazar günü saat 19.00’da Esenkent Rıfat Ilgaz Açık Hava Tiyatrosu’nda “Benim Babam Bir Kahramandı” adlı bir anma etkinliği düzenliyor.
On dokuzuncu yüzyılın en önemli kalemlerinden, ABD’li roman ve hiciv yazarı Mark Twain'in 24 yaşında menenjitten ölen kızı Olivia "Susy" Clemens'a ithaf ettiği ve bugüne kadar hiç yayımlanmamış 64 sayfalık bir eseri, açık artırmada 242 bin 500 dolara satıldı.
Metin Celal, edebiyat serüvenini en başından itibaren takip ettiğim bir yazar: Otuz yıldır onun şiirlerini, denemelerini, eleştirilerini, incelemelerini dikkatle okuyorum.
Onu öldürdüler. Ben gördüm! Her şey bir sabah vakti başladı. Ama neden?
Adı tam olarak neydi? Nasıl da unuttum. Yine de aklımın bir köşesinde bazı imler, simgeler; harfler ve sözcükler duruyor. Onları birleştirmeye çalışıyorum belleğimi zorlayarak, bir rüya görmüşüm de unutmuşum sanki, uyanınca onları anımsayıp birleştirmeye çalışıyormuşum gibi duygular içindeyim.
Türkiye İş Bankası, 2007-2008 öğretim yılının sonunda başlattığı “Karneni Göster Kitabını Al” kampanyasını bu yıl üçüncü kez gerçekleştiriyor.
Bu sene ilk kez İspanya edebiyatı ve kültürüyle İstanbul Kitap Fuarı'nda Onur Konuğu Oluyor Kuruluşumuz TÜYAP Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş. ve Türkiye Yayıncılar Birliği işbirliği ile 30 Ekim-7 Kasım 2010 tarihleri arasında TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi-Büyükçekmece'de düzenlenecek 29. İstanbul Kitap Fuarı'nda ilk kez bir ülke edebiyatı ve kültürüyle Onur Konuğu olacak.
Büyük kılıç ustası Yagyu Munenori feodal derebeyliklerden oluşan Japonya’nın güçlü bir merkezi yönetime dönüşümüne tanıklık etmişti. 16. ve 17. yüzyıllardaki bu dönüşüm birçok kanlı savaşa ve önemli tarihsel olaya neden olmuştu. Munenori bu karmaşa dolu dönemde hem büyük bir kılıç ustası hem de farklı shogunlara akıl veren bir politik deha olarak ünlendi.
Günümüzde şiirin okur kaybettiğine inanmadığım gibi, şiirin bir sıkışmışlık hali içinde olduğunu iddia eden ediplerin de, asıl kendilerinin iki arada bir derede sıkışayazdığını düşünüyorum. Şiir okur kaybetmedi, çünkü (manzumeleri saymazsak) şiir okuru üç aşağı beş yukarı hep bu kadardı zaten; ihtiyati tarih sürecinde. Biz, karşıdan karşıya geçmeyi beceremiyorsak, suç kimde?
