Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Freud'dan mektup var!


Zayıf
Toplam oy: 907

 

Psikanalizin kurucusu Sigmund Freud’un çocuklarına yazdığı mektuplar bir İsviçre yayınevi tarafından kitaplaştırıldı. Mektuplar, kanser hastası Freud’un ruh haline ve psikoanalize yönelik ipuçlari veriyor.

 

 

Sigmund Freud’un geniş bir aile kurma hayaliyle birlikte olduğu Martha ile evliliğinden 1887’den 1895’e kadar üçü kız altı çocuğu dünyaya geldi. Freud’un çocuklarının mutlu bir ömür sürdüğü söylenemez. Üç oğlu da hem manevi hem de maddi olarak babalarına bağımlı yaşadılar. İkinci kızı erken yaşta hayata veda ederken en küçük kızı hiç evlenmediği gibi eşcinsel bir ilişki yaşadı.

 

 

1907 yılından itibaren yazılmaya başlanan mektuplarda Freud’un tatillerin dışında çocuklarıyla ancak yemeklerde birlikte olduğu dikkat çekiyor. Oğullarından birinin yazdığı şu sözler de çocuklarının Freud’un gölgesinde kaldığının göstergesi; ''Bir dehanın çocuğu hep bir dehanın çocuğu olarak kalıyor. Ne yaparsa yapsın babasının ününden kurtulup kendi ününü yaratamıyor. Ama ne zaman O’na ihtiyaç duysak bizi kurtarmak için kendi yarattığı zirveden hiç çekinmeden inerdi.''

 

 

Sigmund Freud, damadı Max Halberstadt’a 10 Mayıs 1932 tarihinde Viyana’dan yazdığı mektubu ''Kendim için dileyebileceğim hiç bir şey yok, sizin beklentilerinize bütün kalbimle katılıyorum'' sözleriyle bitiriyor. Halberstadt kanser hastası Freud’un 10 yıl önce ölen kızı Sophie’nin eşi. Bu mektubun yazılmasının ardından Almanya’da Adolf Hitler iktidara gelecek ve Freud ailesi sürgüne zorlanacaktır. Bu nedenle olsa gerek Michael Schröter tarafından bir araya getirilen mektuplara ''Birbirimize daha sıkı bağlanmalıyız'' başlığı atılmış.

 

 

Freud’un mektupları çocuklarına eşit davrandığı, her ne kadar baba otoritesini korumaya çalışsa da, eleştirse de sonunda onların isteklerine saygı duyduğunu ortaya koyuyor. Mektuplarında sıcak ve iyimser olmayı ön planda tutan Freud’un çocuklarını küçümsemek yerine onları yetiştirmeye çalıştığı gözden kaçmıyor.

 

 

Kullandığı dildeki mizah da dikkate alınınca Sigmund Freud’un iyi bir yazar olduğunu söylemek mümkün. Freud’un mektupları sadece ruh haline değil psikanalizin pratiğe geçirilmesine de ışık tutuyor.

 

 

 

 

Kaynak: ntvmsnbc / Fulya Canşen

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.