Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Ahmet Hamdi Tanpınar: "Türk edebiyatının kralı"



Toplam oy: 1070

Ahmet Hamdi Tanpınar'ın kaleme aldığı Saatleri Ayarlama Enstitüsü, yıllar sonra herhangi bir ara dil kullanılmadan Türkçeden İtalyancaya çevrildi. Şimdiden 5 bin 500 satan kitap, önümüzdeki hafta üçüncü baskısını yapacak. İtalyan Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen konferansta kitabın çevirmeni Fabio Salomoni ile Orhan Pamuk’un İtalyan yayımcısı Eunadi’den Mauro Bersani soruları yanıtladılar. Ayrıca, Türkiye-İtalya yayıncılık ilişkisi ve Türkiye’den yazarların keşfi hakkında bilgi verdiler.

 

"Türk edebiyatının kralı"

 

 

Saatleri Ayarlama Enstitüsü ya da İtalyanca adıyla L’istituto per la Regolazione degli Orologi, iki yıllık bir emeğin meyvesi, ve ekim ayından bu yana İtalyan basınında büyük ilgi görüyor. Gazeteler ve dergiler kitaba özel sayılar ayırdı; Tanpınar için “Türk edebiyatının kralı” ifadesi kullanıldı. Süreci değerlendiren çevirmen Salomoni çeviri esnasında romanın kurgusu ve dili ile ilgili zorluklar yaşadığını söyledi. Kitabın bir Avrupa klasiği olduğunu belirtti. 

 

Modernleşme buhranı yaşayan bireylerin kendilerini içlerinde buldukları paradoksal ve hatta halüsinatif durumları anlatan bu Tanpınar şaheserini değerlendiren Bersani ise şu ifadeleri kullandı: “Şu anda içinde bulunduğumuz sistem bireyleri ve toplumları ikna etmek üzerine kurulu. Bu bakımdan Tanpınar neredeyse dünyanın başka bir yerinde, başka bir zamanında doğru bir kehanette bulunmuş, adeta İtalya’da Berlusconi döneminde yaşananlara işaret etmiş. Kitap bir evvel zaman Berlusconi’si gibi gerçekten! Bu yüzden İtalya’da ona çok önem veriyoruz.” 

 

İtalyancaya çevrilen ilk Türkçe eser Yaban

 

Türkçe eserlerin İtalyancaya kazandırılması serüveni, Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun Yaban’ı ile başlıyor. Türkiye’de yetişen her lise öğrencisinin edebiyat dersinde karşılaştığı kitaplardan biri olan Yaban, İtalyan okur ile 1933’te tanışıyor. Süreç, şu anda Vatikan Kütüphanesi'nde bulunan Dede Korkut Hikayeleri'yle devam ediyor. 1950’lerde ise öne çıkan iki önemli isim var: Yaşar Kemal ve Nazım Hikmet. Franco Vicenti tarafından İtalyancaya çevrilen Hikmet şiirleri, o dönem İtalyası'nda yoğun tartışmalar yaratıyor.

 

Salomoni, Hikmet'in aşk şiirlerinin bir iki yıl öncesine kadar Avrupa'da çok satan kitaplar arasında bulunduğunu söyledi. Yaşar Kemal'in yayınlanma sebebi  ise, Salomoni’ye göre, bir yanıyla siyasi.

 

Türkiye kültürünü keşif kapsamında İtalyancaya kazandırılmış bir başka eser de Mahmut Makal'ın Bizim Köy'ü. 80’lere gelindiğinde Latife Tekin, 90’larda ise Orhan Pamuk çevrilmiş. "İtalya 2000’li yıllarda Enis Batur gibi niş (niche) yazarlarla oldukça yakından ilgilendi," diyor Salomoni ve ekliyor: "Batur'un Türkiye'nin kültür tarihi açısından çok önemli bir yazar olduğunu düşünüyorum."

 

Salomoni, Mario Levi, Zülfü Livaneli, Elif Şafak, Güngör Dilmen gibi yazarlarla bugüne kadar İtalyancalaştırılan Türkçe eser sayısının toplamda 120 olduğunu belirtiyor. Ayrıca bugünlerde Türkçe polisiyelerin İtalya’da satışlarda ön sıralarda yer aldığını ekliyor. Salomoni’ye göre, eskiden anlatı ve şiir çevirileri ağırlıktayken, şimdilerde çocuk edebiyatı ve bazı araştırma-inceleme eserleri de resmin parçaları haline geldi. Fakat aradil kullanılarak yapılan çeviriler hâlâ sorun teşkil ediyor.

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.