Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Palahniuk: Tanrı bile bir cehennem yaratacak kadar kindar olamaz, belki Türkler...



Toplam oy: 967

Türkiye’de Ölüm Pornosu adlı kitabı Çocukları Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu tarafından “halkın ar ve haya duygularını incitici” ve müstehcen bulunan ve yargılanmaya devam eden Chuck Palahniuk’un “Damned” isimli yeni kitabı yayımlandı. The Guardian’ın yazarla yeni kitap üzerine yaptığı röportajda Türkiye’deki dava da soruldu.



Aşırı dozda uyuşturucu yüzünden ölen 13 yaşındaki bir kızın ağzından yazdığı ve Cehennem’de geçen kitabın yazım süreci kolay olmamış. Dövüş Kulübü’nü 6 haftada bu kitabı ise 2,5 yılda yazdığını söyleyen Palahniuk, kitabı kendisi için zor bir dönemde kaleme almış: “Kitabı yazarken kanserden ölen annemin bakımıyla ilgilendiğim için tam bir ıstırap oldu. Tedavi olurken kendinde değildi ve bir çocuk gibi davranıyordu. Ben ise tam bir ebeveyn rolü oynuyordum. Çok kötü zamanlardı ve belki de Madison’ın böylesine içten biri olmasının nedeni bu. Bir takım korkunç durumları ve acıyı gizliyor. İki ebeveynimi de yitirmenin acısını bir şekilde yansıtmalıydım. (Palahniuk’un babası, sevgilisiyle birlikte, 1999 yılında sevgilisinin eski kocası tarafından öldürüldü.) bunun pek de eğlendirici bir kitap olmayacağını biliyordum. Bu yüzden durumu ters yüz ettim ve hâlen dünyada yaşayan ailesinin yasını tutan, onları özleyebilen bu yürekli ölü çocuğu yarattım.”



Romanda Cehennem’de neden sürekli İngiliz Hasta filminin gösterildiğini sorulması üzerine “O ve Piano, herkesin neden sevdiğini anlamadığım, kurtulmak istediğim filmlerden ikisi” diyen Palahniuk, romanın filme çekilmesi ihtimalini ise düşünmediğini, ve sinemayı rakip olarak gördüğü ve filme çekilmesi daha zor romanlar yazmaya çalıştığını belirtti.  Yazar, Dövüş Kulübü filme çekilmemiş olsaydı bile halen yazarlık yapıyor olacağını ama muhtemelen iki-üç kitabından birine yayıncı bulabilen ve daha az okunan bir yazar olacağını tahmin ettiğini söyledi.



“Geçenlerde Türkiye tarafından Philip Roth ve Marquis de Sade’la birlikte ‘şüpheli yazarlar’ listesine dâhil edildiniz. Biliyor muydunuz?” sorusuna ise “Bilmiyordum, ama teşekkür ederim. İlk tepkim... pekâla, lanet olsun. Yakın bir zamanda Türkiye’ye gitmeyeceğim,” cevabini verdi.


Yazar, cehenneme gerçekten inanıp inanmadığı sorusunu ise,  “Birşeylere inanıyorum. Ama kendi yarattıklarını sonsuz bir cezaya mahkum edecek kadar kin tutan birşeye değil. Kimse bu kadar uzun süre kin tutamaz, Tanrı bile. A, ama belki Türkler tutabilir,” diyerek yanıtladı.

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.