Bende bu yazı şöyle tecelli etti ; işin doğrusu satılık düşler ve satılık düşünceler benim kanayan yaram. Her kitabın arkasında fiyat etiketi gördüğümde bu yara kanar. Bir kitabı tamamlayan yazar, çocuğunu doğumhane kapısında bekleyen baba gibi heyecanlanır. Arkasına etiket yapıştırılan bir kitaba bakan yayınevi ise doğan çocuğun göğsüne takılan maşallahın kaç para ettiğini düşünen kişi gibidir. Yazarların kullandıkları her şeyi bir gün satınalmak mümkündür. Ama ne yazara ne de düşüncelerine sahip olamazsınız. Para için yazılan yazılar yok mudur ? Vardır elbet.. kitabın n getirecğini piyasaya çıkmadan tahmin edip ona göre basan yayınevi değil midir zaten ? Yazar olup aynen kaba tabirle müshil olmuş gibi kitap yazan yok mudur? Her zaman dediğim gibi ömrü ancak birkaç eser yazmaya yetmiş ama dünya edebiyatına kaşesini vurmuş yazarların hepsinin toplam yaşından daha fazla yaşamış ama para kazanmaktan başka bir yer edinememiş yazar(!) sayısında önemli artışın heralde farkındasınızdır. Kitap ne bir arabadır, ne bir evdir ne de alınabilen başka şeye benzer. Kutsaldır, yazıldığı yerdeki bir örümcek ağı yazara o kitabı yazdırmıştır, penceredeki bir kuş, bir yağmur damlası o eserin sebebidir. Kutsallığı para denilen ve her yolla elde edilebilen basit ve değersiz şeyle kirletmeyin.