Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

"Çevbir'e dokunmayın!"



Toplam oy: 830

Kitap Çevirmenleri Meslek Birliği ÇEVBİR, Kültür Bakanlığı Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğü'nün aynı alandaki meslek birliklerinin birleştirilmesi için, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun ilgili maddelerinde değişiklik yapma çalışmalarıyla ilgili bir basın bildirisi yayımladı. Örgütün "Çevbir'e dokunmayın" başlıklı bildirisi şöyle:

"Yakında meclise gönderileceği söylenen bu yeni yasa teklifi, telif hakları alanının düzenlenmesi konusunda olumlu birçok öneri içerse de çok temel bir sakatlıkla malul: Bu alanın en önemli aktörleri olan meslek birliklerinin yeni düzenlemeler konusunda fikirleri alınıyormuş gibi yapılsa da gönderilen öneri ve uyarılar hiç dikkate alınmıyor!
Özellikle meslek birlikleri ya da yeni adıyla telif birliklerinin düzenlenmesinde, sektörlerin ve alanların belirlenmesinde vahim yanlışlıklar yapılıyor. Her sektör ve alanda tek bir meslek birliği kalmasını öngören taslakta evvelce çevirmenlerin dahil olduğu işleme ve derleme eser alanı kaldırılırken, yerine bunu karşılayacak bir alan konmuyor. Yayıncılık sektörünün en çok sömürülen halkası durumundaki çevirmenlerin haklarını koruma ve geliştirme yolunda, kurulduğu 2006 yılından beri birçok önemli iş başarmış Çevirmenler Meslek Birliği Çevbir’in özerk varlığını sona erdirmesi sonucu doğuracak bir düzenleme bu. Çevbir, saptanan alanlardan biri olan “ilim ve edebiyat eserleri” alanında varlığını sürdürecek tek birliğin içine (bilgisayar programcıları, yazarlar ve akademisyenlerden oluşacak yaklaşık 3000 kişilik bir topluluğun içinde yalnızca %10’luk bir oranla) etkisiz eleman olarak dahil edilmek isteniyor. Açık ki bu, Çevbir’in şimdiye kadar çevirmenler lehine elde ettiği bütün kazanımların yok edilmesi, çevirmenlerin Çevbir öncesinde içine gömülmüş oldukları görünmezlik ve etkisizlik batağına geri itilmesi demek! ÇEVBİR anlık bir dürtü sonucu değil, şimdi ÇEVBİR’in içinde eritilmek istendiği meslek birlikleri o zamanlar da faaliyette oldukları halde çevirmenlerin haklarını hemen hiç koruyamadıkları için kurulmuştu.
Üstelik önerilen yasa taslağında, altyazı ve dublaj çevirisi ve tiyatro oyunu çevirisi de yapan üyelerimiz bu alanlardaki eserlerinin haklarını korumak için ayrıca söz konusu alanlardaki meslek birliklerine de ayrı ayrı üye olmaya zorlanıyor ki bunun son derece düşük ücretlerle çalışan çevirmenler için imkânsız olduğu açıktır. Halbuki taslakta saptanan alanlar arasına Çeviri’nin de eklenmesi bu tür sakıncaları ortadan kaldıracaktır. Kaldı ki çeviri tüm dünyada akademik anlamda bağımsız bir alan olarak kabul edilmekte ve yalnızca çevirmenlerin katılımıyla oluşturulmuş ayrı birlikler bulunmaktadır. Çevirmenlerin yazarlarla aynı çatı altında örgütlenmeye zorlanamaz,
Bütün bu itirazlarımızı Kültür Bakanlığı’nın ilgili birimlerine ayrıntılı olarak, defaten iletmemize rağmen, en son gönderilen taslakta görüşlerimizin hiçbir şekilde dikkate alınmadığı görülüyor. Bu ilgisizliği kınıyor,çevirmenlerin özerk örgütü Çevbir’i tarihe karıştıracak, çevirmenleri yine hayalet derekesine indirecek bu düzenlemeleri şiddetle protesto ediyor; duyarlı kamuoyunu ve kültürel alanda faaliyet gösteren bütün kurum ve kuruluşları bize destek vermeye çağırıyoruz.
Çevbir gerçek olan bir hayaldir, hayalet değil! Çevbir’e dokunmayın, dokunulmasına izin vermeyin!"

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.