Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Geçen haftanın düşünce özgürlüğü ihlalleri (8 Nisan 2011)



Toplam oy: 798

 

19 Aralık ‘Tufan’ı

 

19 Aralık 2000’de düzenlenen ‘Hayata Dönüş Operasyonu’ kapsamında Bayrampaşa Cezaevi’ne yönelik müdahalenin planı 11 yıl sonra ortaya çıktı. Operasyon hazırlıklarının çok önceden başladığını gösteren belgeye göre, planın adı aslında ‘Tufan’mış. Planda "Tereddütsüz, misliyle mukabelede bulunulacak, zor ve silah kullanılacak" gibi ifadeler kullanılıyor. Cezaevine düzenlenen operasyon esnasında 12 tutuklu ve hükümlü ölmüş, 55 kişi yaralanmıştı. Operasyonu yöneten isimler in ilk kez ortaya çıktığı belgeye göre komuta Tuğgeneral Engin Hoş ile Albay Burhan Engin’in elindeymiş.  Ortaya çıkan belgelerde dönemin Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk’ün ölüm oruçlarını sonlandırmak için Yaşar Kemal öncülüğündeki aydınlarla görüşmeyi sürdürdüğü sırada bir yandan da askeri hazırlıkların yapıldığı görülüyor.

 

Türk, konuya ilişkin yaptığı açıklamada “Planını şimdi görüyorum, haberim yoktu. Plandan anlaşılıyor ki ölçüyü kaçırmışlar, jandarma biraz da abartılı bir şekilde hazırlık yapmış" dedi.  Aynı hükümetin İçişleri Bakanı olarak görev yapmış olan Saadettin Tantan ise Türk’ü yalanladı. Tantan, operasyonun MGK ile hükümetin kararı olduğunu, Türk’ün operasyondan haberi olduğunu ve sırf bu operasyon için jandarma birliklerinin bir yıldır eğitildiğini söyledi. 

 

‘Tufan’ operasyonuna ilişkin belgeyle birlikte benzer bir planın Ümraniye Cezaevi için de yapıldığı ortaya çıktı. ‘Bora’ ve ‘Atmaca’ isimlerini taşıyan planlar 3 yıl evvel mahkemeye taşınmış. Ancak belgede yer alan isimlere ilişkin herhangi bir işlem yapılmamış.

 

 


 

 

Savcı: Darbecilere zaman aşımı yok

 

12 Eylül darbesini yapanları koruyan Anayasa’nın geçici 15. Maddesinin kaldırılmasının ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı harekete geçti. Savcılık suç duyurularını tasnif ederek, Savcı Murat Demir'i darbe soruşturmasını yürütmek üzere görevlendirdi. Savcı, anayasa değişikliğine rağmen ‘zaman aşımı’ sebebiyle darbecilerin yargılanamayacağı yönündeki görüşe katılmadığını belirtti. Vatan gazetesine konuşan Savcı Demir zaman aşımının geçici 15. maddenin kaldırıldığı tarihten itibaren başladığını savundu.  Mahkeme de savcının görüşüne katılırsa, darbe 12 Eylül 2040’a kadar zaman aşımına uğramayacak.

 

 


 

 

Türkiye gazeteci hapsinde liste başı oldu

 

Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'ndan (AGİT) elde ettiği raporu yayımladı. Raporda Türkiye’nin 57 tutuklu gazeteci ile “Gazeteci hapsi listesi”nde 1. sırada yer alıyor. Geçen yılın Aralık ayında Çin ile İran, 34’er tutuklu gazeteci ile listenin başındaydı. IPI açıklamasında, Türkiye'de gazetecilerin hapis cezalarına çarptırılmaları ile sonuçlanabilecek tahminen 700 ile 1000 adet dava bulunduğuna dikkat çekti. Açıklamada IPI Dünya Basın Kahramanı Nedim Şener'in de “silahlı terör örgütü üyesi olmakla” suçlanarak cezaevinde tutulduğu belirtiliyor; basın özgürlüğüne saygı gösterilmesi ve tutuklanan gazetecilerin serbest bırakılması talep ediliyor. 

 

 


 

 

Türkiye AİHM’de mahkum

 

İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi Aram Yayınevi tarafından yayınlanan JİTEM eski üyesi Abdülkadir Aygan'ın itiraflarını konu alan "İtirafçı: Bir JİTEM'ci Anlattı" isimli kitapta kamu görevlilerinin hedef gösterildiğini iddia ederek yayıncı Fatih Taş'a 400 YTL para cezası vermişti. Ceza, Terörle Mücade Yasası'nın (TMY) 6. maddesinde yer bulan "Terörle mücadele görev alanların kimliklerinin açıklanarak terör örgütlerine hedef gösterilmesi" ibaresine dayandırılmıştı.

 

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ise bu davada yayıncı Taş’ı haklı bularak Türkiye’yi mahkum etti. AİHM kararında adı açıklanan görevlilerden birinin adının TBMM’ye sunulan bir raporda geçtiğini, diğerinin ise 1993’te öldüğünü belirtti. Bu kişilerin kimliklerinin korunmasında görülen kamuoyu yararının en aza indiğini karara bağlayan AİHM, Avrupa İnsan hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) ifade özgürlüğü hakkını düzenleyen 10. maddesinin ihlal edildiğine oybirliğiyle karar verdi. Karara göre Türkiye Taş’a toplam 5 bin 920 TL tazminat ödeyecek.

 

 


 

 

Türkçe bilmeyen Şaman’a çevirmen verilmedi

 

Türkiye’yi AİHM’de mahkum ettiren başka bir dava da Sultan Şaman’ın davası oldu. Okuma yazma ve Türkçe bilmeyen Şaman PKK üyesi olduğu gerekçesiyle 6 yıl 3 ay hapse mahkum edilmişti. AİHM, gözaltı süresince Şaman’ın avukat ve çevirmen isteğini reddeden Türkiye’yi 2 bin 800 Euro tazminata mahkum etti. Ayrıca adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine hükmeden AİHM, Türkiye’ye Şaman’ın yeniden yargılanmasını önerdi.

 

 


 

 

Mehmet Tursun 301’den beraat etti

 

20 yaşındaki Baran Tursun, araç kullanırken ‘dur ihtarına uymadığı’ gerekçesiyle polisin açtığı ateş sonucu hayatını kaybetmişti. Babası Mehmet Tursun’a da yargı sürecinde yaptığı açıklamalar sebebiyle “Yargıyı etkilemek” gerekçesiyle Karşıyaka 5. Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Bu davanın hakimi yaptığı yazılı savunma sebebiyle Tursun hakkında “mahkemeye hakaret” gerekçesiyle TCK 301. maddeye dayanarak suç duyurusunda bulundu. Tursun savunmasında, “Ülkemin yargısını hukuk ve adaletini itibarsız hale getirmeye benim hakkım olmadığı gibi, başkasının da hakkının olmadığını düşünüyoruz. Bu, hakim olur savcı olur veya avukat olur, fark etmez” ifadesini kullanmıştı. Kadıköy 2. Sulh Ceza Mahkemesi Mehmet Tursun’un beraatine karar verdi.

 

 


 

 

İsmail Beşikçi’ye destek

 

Kürtleri konu alan çalışmaları sebebiyle hayatının 17 yılını cezaevinde geçiren Beşikçi, yeniden hapse mahkum edildi. İsmail Beşikçi’nin "Ulusların Kendi Geleceğini Tayin Hakkı ve Kürtler" başlıklı yazısı nedeniyle 15 ay ceza alması üzerine Mülkiyeliler İzmir’de imza kampanyası başlattı. Beşikçi’ye destek için imzaya açılan metinde ülkemizde düşünceyi açıklamanın hala suç olduğu ve hala milyonlarca insanın anadilinin yok sayıldığı belirtiliyor. Beşikçi’nin şahsında insanların düşünceleri yüzünden kınandığının belirtildiği metinde, “Eğer İsmail Beşikçi'nin söz konusu yazısı suç ise, yazısının altına imzamızı atarak aynı suçu işlediğimizi bildiriyoruz”, ifadeleri yer alıyor.

 

Cumhurbaşkanlığı, TBMM Başkanlığı, Başbakanlık ve Adalet Bakanlığı'na gönderileceği belirtilen imza kampanyasına şu adresten ulaşabilirsiniz:

 

 http://ismailbesikciyedestek.com/

 

 


 

 

Ayağa kalkmamaya hapis cezası

 

Siracettin Özyurt, 19 Ekim 1995 tarihinde Trabzon’da düzenlenen ''2. İslam Düşüncesi Sempozyumu''na katıldı. Özyurt’a sempozyum başlamadan önce İstiklal Marşı okunurken ayağa kalkmadığı için dava açıldı. Özyurt, Trabzon 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada ''İstiklal Marşı okunurken ayağa kalkmayarak devletin hakimiyet alametlerinden olan İstiklal Marşı'nı alenen aşağıladığı'' gerekçesiyle, eski TCK'nın 145/1 maddesine dayanılarak açılan davada 2 yıl 6 ay hapse mahkum edildi. Cezanın infaz edileceği sırada yeni TCK’nın yürürlüğe girmesi üzerine dosya yeniden mahkemeye geldi. Siracettin Özyurt'a yeni TCK'nın 300/2 maddesi gereğince ''İstiklal Marşı'nı alenen aşağılama'' suçundan 6 ay hapis cezası verilmesini kararlaştırıldı.

 

Daha sonra sanığın geçmişi, verilen cezanın geleceği üzerindeki etkisini dikkate alan mahkeme, Özyurt'a verilen hapis cezasını 5 ay hapse indirdi. Mahkeme, sanığın sabıkasız oluşu ve yeniden suç işlemeyeceği yönünde kanaat oluşturması sebebiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına hükmetti. Özyurt, 5 yıl içinde kasten herhangi bir suç işlemezse hakkındaki dava düşecek, aksi takdirde hakkındaki hüküm açıklanacak ve cezaevine girecek.

 

 


 

 

Bu haftanın ifade özgürlüğü duruşmaları

 

Davacı                                       : İçişleri Bakanlığı (Emniyet Genel Müdürlüğü)

Davalı                                        : Şiar Rişvanoğlu

Mahkeme ve duruşma tarihi  : Adana 2. Asliye Hukuk Mahkemesi, Duruşma Tarihi: 12 Nisan 2011, saat: 10:55

Açıklama                                  : İlgili dava Avukat Şiar Rişvanoğlu hakkında, Adana'da bir portakal bahçesindeki ağaca asılı olarak bulunan Azadiya Welat gazetesi dağıtımcısı Metin Alataş'ın şüpheli ölümü üzerine okuduğu ortak basın açıklaması nedeniyle açıldı.

 

Davacı                                       : Ali Suat Ertosun

Davalı                                        : Bianet (Bağımsız İletişim Ağı) adına Ertuğrul Kürkçü, Taylan Tanay

Mahkeme ve duruşma tarihi  : Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesi, Duruşma Tarihi: 13 Nisan 2011 Saat: 10:00

Açıklama                                  : Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyesi ve eski Ceza ve Tevkif evleri Genel Müdürü Ali Suat Ertosun, ilgili tarihte bianet'te çıkan "Ali Suat Ertosun'un Yeri HSYK Koltuğu Değil Sanık Sandalyesidir" başlıklı yazıda kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu iddia ederek Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) yetkilisi Taylan Tanay ve bianet sitesi koordinatörü Ertuğrul Kürkçü hakkında tazminat davası açtı.

 

Sanık                                           : Hacı Orman ve 26 kişi

Mahkeme ve duruşma tarihi : Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi, Duruşma Tarihi: 14 Nisan 2011 Saat: 10:00

 Açıklama                                  : Atılım gazetesi ve Sanat ve Hayat Dergisi'nin yayın komisyon başkanlığını yürüten Kutsiye Bozoklar'ın cenaze törenine katılanlar hakkında söz konusu dava açıldı. Savcılık iddianamede, cenaze töreninde yapılan konuşmalar, atılan sloganlar ve flamalar üzerine soruşturmayı başlattığını belirtmiştir.

18 Temmuz 2009 tarihinde Ankara Karşıyaka Mezarlığı'ndaki bu uğurlama töreninden 2,5 ay sonra, BEKSAV Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Orman ve arkadaşları, Kutsiye Bozoklar'ın cenaze törenine katılma gerekçesiyle tutuklanarak, Ankara Sincan F Tipi Cezaevine konuldu. Sanat ve Hayat Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Hacı Orman, çalışma arkadaşının, yazar dostunun, ilerici aydın bir kadın yazarın cenaze törenine katılmak ve törende konuşma yapmakla suçlanıyor.

 

Sanık                                         : 1- Şebnem Korur 2-Barış Yarkadaş

Mahkeme ve duruşma tarihi: Kadıköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi, Duruşma Tarihi: 14 Nisan 2011 Saat:13:30

Açıklama                                  : Bu dava Şebnem Korur Fincancı'nın www.gercekgundem.com adlı sitede ilgili tarihte yaptığı röportajında söyledikleri nedeniyle açıldı. Fincancı'nın röportajını incelemeden yayınlayan web sitesinin sahibi Barış Yarkadaş'da suça iştirak ettiği için ilgili davada yargılanmaktadır.

 

Sanık                                         : 1- Ahmet Şık 2- Ertuğrul Mavioğlu

Mahkeme ve duruşma tarihi: Kadıköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi, Duruşma Tarihi: Duruşma Tarihi: 14 Nisan 2011 Saat: 13:40

Açıklama                               :TCK  285. maddesi uyarınca açılan davada Ertuğrul Mavioğlu ve Ahmet Şık, İthaki Yayınları'ndan iki cilt halinde çıkan 'Kontrgerilla ve Ergenekon'u Anlama Kılavuzu" ve "Ergenekon'da Kim Kimdir?" kitapları nedeniyle yargılanıyor. İddianamede, gazetecilerin İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 30 Temmuz 2008'de verdiği yayın yasağına aykırı hareket ettikleri ileri sürülüyor.

 

Sanık                                         : 1- Şebnem Korur 2- Adnan Demir

Mahkeme ve duruşma tarihi: Kadıköy 4. Asliye Ceza Mahkemesi, Duruşma Tarihi: Duruşma Tarihi: 14 Nisan 2011 Saat: 14:00

Açıklama                               :TCK  125 ve 131. maddeleri uyarınca açılan davada Şebnem Korur Fincancı'nın www.taraf.com adlı sitede ilgili tarihte yaptığı röportajında söyledikleri nedeniyle yargılanıyor. Fincancı'nın röportajını sorumlu olduğu web sitesinde yayınlayan Adnan Demir de ilgili davada yargılanmaktadır.

 

 


 

 

Geçen haftanın ifade özgürlüğü duruşmaları:


·         Mehmet Tursun TCK 301. maddeyi ihlal ettiği iddiasıyla Karşıyaka 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yapılan yargılama sırasında yaptığı savunma nedeniyle yargılandığı davada beraat etti. Tursun duruşmada, "hukuk ve adaleti itibarsız hale getirmeye benim hakkım olmadığı gibi başkasının da haklı olmadığını düşünüyoruz, bu hakim olur, savcı olur, avukat olur fark etmez." demişti.

 

·         Kapatılan Demokratik Toplum Partisi’nin yöneticisi ve üyesi olan, aralarında Orhan Miroğlu, Tuncer Bakırhan, Sedat Yurttaş ve Leyla Zana’nın olduğu 34 kişi hakkında kapatma davasına konu yapılan olaylar nedeniyle Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan dava 23 Haziran’a ertelendi.

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.