Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

SabitFikir'in ağustos sayısı çıktı: 'Demir Taht’a aday uyarlama diziler



Toplam oy: 88

Günümüzde dizi sektörü edebiyatla öylesine iç içe geçti ki, her sabah bir başka edebi başyapıtın ekranlara uyarlanacağı haberiyle uyanıyoruz. Bu yıl, uzun zamandır ilk kez Game of Thrones olmadan yaz dönemini geçirdik. Dizilerle edebiyatın ilişkisini dönüşüme uğratan yapımlardan Game of Thrones yakında ekrana veda edecek belki, ancak ufukta, onun gördüğü ilgiye aday pek çok proje var. Gökçe Gündüç, bu sayının dosya yazısı olarak ‘Demir Taht’a aday uyarlama dizileri kaleme alırken, yakın gelecekte edebiyat severleri ekrana kilitleyecek Elena Ferrante, Patti Smith, Ursula K. Le Guin uyarlamalarının da müjdesini veriyor.

SabitFikir orta sayfalarının vazgeçilmezi KararsızOkur infografiği, bu ay da dosya konusunu destekliyor. Murat Can Aşlak’ın hazırlayıp Onur Atay’ın resimlediği KararsızOkur, George R. R. Martin’e Game of Thrones için ilham veren kitapların şeceresini çıkarıyor.

 

 

Güncel meseleler ve güvenilir kitap eleştirileri için…


Güncel sayfalarında Aysu Önen, 50. yılı vesilesiyle bolca gündeme gelen Man Booker Ödülü’nün günümüzde temsil ettiklerini tartışmaya açıyor. Zeynep Şen ise, bir “define avı” kitabındaki ipuçlarını çözen ailenin hikayesinden yola çıkarak, okurlara çözülecek bulmacalar ve görevler veren diğer kitapları hatırlatıyor.

Dünyadan köşesinde Mert Tanaydın, 20. ve 21. yüzyıl edebiyatında önemli bir yere sahip “göç”, “yolculuk”, “sığınmacılık”, “sınırları geçme” temalı yapıtların izini sürüyor ve bunların dünya tarihindeki kitlesel hareketlerle ortaklıklarına bakıyor.

Fotoğraf sayfalarında Merih Akoğul, yaz aylarında hatırı sayılır ölçüde artan fotoğraf çekme eylemini daha bilinçli bir hale getirmek için okunabilecek iki kitabı, Jackie Higgins imzalı Fotoğraf Neden Kusursuz Olmak Zorunda Değildir ve Mehmet Ömür imzalı Çek, Düzenle, Paylaş’ı inceliyor.

SinemaDefteri köşesinde Abbas Bozkurt, Türkçedeki sinema kitaplığına katkı sunacak üç yapıtı, ülkemizde ilk kez yayımlanan kült kitap Hitchcock ve Truffaut, Onat Kutlar metinlerinden oluşan Sinema... Sinema ve Altyazı dergisinin çıkardığı Gayri Resmî ve Resimli Dünya Sinema Sözlüğü’nün yanı sıra, sinema ve edebiyat köprüsünü kişisel bir yerden kuran Sinemada Ağlarken’i mercek altına alıyor.

SabitFikir’in bu sayısında ayrıca Zakes Mda, Vladimir Nabokov, Gábor T. Szántó, James M. Cain, Karl Ove Knausgaard, Fredrik Ekelund, Wilhelm Genazino, Salâh Birsel, Hikmet Hükümenoğlu, Erlend Loe ve Haldun Hürel’in yeni yayımlanan eserlerini, güvenilir eleştirmenler Ali Bulunmaz, Yılmaz Şener, Kahraman Çayırlı, A. Ömer Türkeş, Cem Pekdoğru, Müge Karahan, Armağan Ekici, Burcu Bayer, Melisa Kesmez ve Seval Şahin yorumluyor.

BaşkaDünyalardan bölümünde, Yankı Enki ile Alican Saygı Ortanca bilimkurgu, korku ve fantastiğe dair güncel yorum, değerlendirme ve haberleri paylaşıyor. Bu ay odakta, Ayşe Acar’ın felsefi bilimkurgu serisi Yüzyıl yer alıyor.

 

Borges çizgi romanından

 

ÇizgiRoman sayfalarında Levent Cantek, Borges’in yaşamından ilham alırken usta yazarın labirentlerinden ve masalsı çöllerinden de söz açan biyografik çizgi romanın renkli dünyasına dalıyor.

Özel Kütüphaneler bölümünün bu ayki konuğu, İstiklal Caddesi’ndeki 181 numaralı tarihi Merkez Han’da yer alan ANAMED Kütüphanesi. Koç Üniversitesi Suna Kıraç Kütüphanesi bünyesindeki ANAMED, ağırlıklı olarak, Bizans, Roma, Eski Yunan, Selçuklu, Osmanlı ve Türkiye’yi mesken tutmuş medeniyetlere dair tarih, sanat, mimarlık, arkeoloji yayınlarını içeriyor.

SabitFikir'in bu ayki kapak illüstrasyonu Selin Tahtakılıç’a ait. Ancak çizimler bununla sınırlı değil; iç sayfalarda dikkatli gözler, çok sayıda yetenekli ve genç çizerle de karşılaşıyor.

 

 


 

Editörden

 

Ceyhan Usanmaz

 

“Geçen yaz ne yaptığını biliyorum”


Geçen yıl bu zamanlar, her hafta heyecanla, Game of Thrones dizisinin yeni bölümü yayımlansın diye bekliyorduk. Ama malum, dizinin yeni sezonu (final sezonu aynı zamanda) bu seneye yetişmedi. Genel anlayışın aksine, başrolmüş gibi görünen karakterlerini acımadan sahneden silen bir yazar olarak George R. R. Martin’i bu noktada tembellikle suçlamak ne kadar doğru emin değilim. Aklımıza geldikçe (hele bugünlerde) serzenişlerimizin dozu artsa da, böylesi bir yazarın, piyasanın arzu ettiği hızda kalem oynatmayacağına da şaşmamamız gerekiyor sanırım. Zaten dizi sektörü de edebiyatla öylesine iç içe geçti ki, son zamanlarda “oyalanacak” bir şeyler bulmak hiç zor değil; hatta zor olan, hangisine kendimizi kaptıracağımıza karar vermek belki de.

 

 

Hazır yaz aylarının rehaveti içindeyken, birkaç diziyi “maraton” şeklinde izleyebiliriz pekala. Ya da yenilerine şans verebiliriz. Hangi uyarlama diziler olacağı konusunda da, Gökçe Gündüç’ün SabitFikir’in bu yeni sayısı için kaleme aldığı dosya yazısı yol gösterici olabilir.

Başa dönersek; geçen yaz televizyonlarımızın karşısında ne yaptığımızı gayet iyi hatırlıyoruz. (Lois Duncan’ın aynı adlı romanından uyarlanan Geçen Yaz Ne Yaptığını Biliyorum filmi, ilk olarak 17 Ekim 1997 tarihinde yayımlanmış ABD’de. Aradan geçen 21 yılın ardından, hikayenin çerçevesi ve ismi haricinde hiçbir şey kalmamış aklımda.) Ama önceki (Game of Thrones öncesi) yıllarda da yeni bölümleriyle ilgili heyecanımızı bir türlü kontrol edemediğimiz diziler olmuştu. Lost dizisi örneğin. İlk bölümünün yayımlanmasının üzerinden 15 yıl geçmiş. O kadar “acayip” sona ermişti ki, o dizi hiç bitmemiş, halen bir yerlerde devam ediyormuş gibi hissediyorum. Öyle ya da böyle, tıpkı Lost gibi, bir süre sonra Game of Thrones da arşivlerdeki yerini alacak. O yüzden, Gökçe Gündüç’ün de yazısında altını çizdiği gibi, “gönlümüzün ‘Demir Taht’ı, şimdi yeni dizisini arıyor...”

 

 


 

 

Dosya yazısından

 

Gökçe Gündüç

 

"Ağustos 2017’de ben de dünyanın her yerinden milyonlarca insan gibi, Game of Thrones'un 16 Temmuz’da başlayan yedinci sezonu için ekran karşısındaydım. Ağustos 2017’de bazılarımız dizinin bir yıldır sabırsızlıkla beklediği yeni bölümlerinde aradığını bulamadığı için söylenmekteydi; bazılarımız tatildeydi ve herkesle aynı anda ekran karşısına geçememekten muzdarip, bir “spoiler”a denk gelme endişesiyle sosyal medyada ürkekçe geziyor, diziyi eve döner dönmez, ilk iş izlemesi gerektiğini düşünüyordu. O günleri hatırlayınca, bu yaz bir miktar boşlukta sayılmaz mıyız?"

 

 

 


 

 

Kapak görseli: Selin Tahtakılıç

 

 


 

 

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.