Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Şiir


Şiir / Koray Feyiz

OĞUL KAPISI




Toplam oy: 969

yağmur yağacak gibi
şemsiyeyi açsan iyi olacak
dizlerinin ağrımasından belli ölü babanın
parmağı değdi değecek
ziline oğul kapısının
leylak diyorum sızdırıyormuş
gibi bir testi
 
her ölüm bir diriliş
terket bedenini ey kalp diyor çaresiz
bir ada ol, sen, sığınma dedim
ahh oğul oturuyor (mu) ölü baban
altında şemsiyenin
 
ben ki hiçbiriyim
ıslatıldım yağmurda sırılsıklam
ancak kurutuldum
kendimin sözleriyle
şimdi öpüyorum yağmuru
bu şehirle vedalaşarak...
 
hem hancının durağı her şehir
hem yolcunun ahh oğul!
yağmur yağacak gibi
şemsiyeyi...
 
 
KURGU
 
hayatın küçük bir imza attığı yüzün
alnımda gezdirdiğim bir sinema gibidir
iki perde arası soğuk bir gazoz
saat başı çalan saatin lirik sesi
dökülen gölgesi yabani iğde ağaçlarının
bir kış gününde ördüğü gökyüzü 
yazdan kalan serçelerin gergefime
 
hayatın küçük bir imza attığı yüzün
balık etinin tartışılmaz lezzetinin yanına
buzlu rakının ve kırmızı soğanın
umudu dişlemeyi andıran tadını ekleyerek
derin bir soluk almaktır
yorgun ve argın bir eve dönüşün
en keyifli uğrak yerlerinden biri…
 
hayatın küçük bir imza attığı yüzün
zamanın durduğu bir semtin dar sokağıdır
çakıl taşlarına ayaklarımızın ucuyla
dokunurken karşılaştığımız karıncasıdır oranın
kim bilir ne zaman, nerde, birden
koklamışızdır bir yağmuru içimize düşürdükleri…
 
hayatın küçük bir imza attığı yüzün
bir nehir kıyısı…elim değdiğinde
çaldığım apış ıslağı erkeklerin olmadığı saatlerden
nar kırmızısı bir şey, bir yanardağ
eteklerine papatya, zambak, biraz da ıhlamur biriken
dediği gibi melih cevdet anday’ın
“kurgular bir yana biz bir yana”



  Mahmut Temizyürek

Koray Feyiz (1961): Son kitabı, Su Yarası yeni çıktı Koray Feyiz’in.  Bu altıncısı. 87’den bu yana yayımladığı şiirlerinde yaşamöyküsünün kalıcı izlerine özel bir önem vermekteydi. Bu “önem”de bir iç dökme eğiliminden çok, imgesel düşünmenin, imgelerin yaşamın dili olmaya muktedir olduğuna dair güçlü inancın rolü olduğu görülüyor. “Herkes ölür ama yaşamaz” dizesindeki, (aforizma mı demeli?) “yaşam”a yönelik anlam vurgusu, ideal benliğin buyruğunda bir şair olduğunu da gösteriyor. Ancak, şair olduğunu, şairin de genel bir ideal imgesi olduğunu unutmayan bir ideal benlik. Dolayısıyla sık sık şairanelik eğilimine, ister istemez, değer veriyor. “İster istemez” sözünde şu var: Aslında İkinci Yeni şairlerinin şiirlerinde gördüğümüz gündelik dilde saklı aşkınlıklara, yaşam anlarında saklı şiirsel yoğunluğa yönelik ilginin bir benzeri Feyiz’inki. Ustalarındaki  “acemilik” tutkusunun da farkında. Ama 80 sonrası birçok şairde gördüğümüz,  kimi kalıpçıl söz öbeklerine düşkünlükten çekinemiyor. Örnekse, “Yeşil bir başka yerde  bu kadar güzel duramaz” dizesi , ya da “sen yokken ev öyle soğuk ki, her yanı buz kesiyor” dizesi, birer kalıpçıl söz öbeği. Bu örnekler fazla değil.  Tazelik arayışları, özgünlük arzusu daha baskın. Örneğin aynı şiirde “sıcak” da şöyle betimleniyor: “bakışlarındır, sobayla birlikte anlamını pekiştiren/ bir kömürün verdiği sıcaklık/ toprak gibi/ deniz gibi duruyor bende/ anıları sonsuza kalacak bir renk öyle”. Feyiz’in şiire tutkulu bağlılığı, yaşamın şiir diliyle ifadesine dair ısrarı, tutunduğu ve selef saydığı şairler, şiir  yolunun çetin ve özgün olacağına dair inancımızın nedeni. İzlemekten mutluluk duyduğum bir şair Koray Feyiz.

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Şiir Yazıları

 

Riitta Cankoçak

bilmece

 

kadın derin bir devlettir

atlarla gider

yosunlarla döner her gece.

CÜMLE HAYAT

Soner Demirbaş

 


Yem olmamak için azgın fırtınaya, sığınmıştım bir ardıcın kovuğuna

 

Gonca Özmen

 

BÖLÜNMELER

 

Kusura, vardım 

Benimdir dedim bu eski söz

 

Kime açıldıysa kapılar 

Kapananı benim dedim

 

Beni bir avuntudan oldurmuşlar 

De ki sıkıntının içini oymuşlar 

Böyle böyle sezdim dilin de sabrı var 


Buyur, karıştır çekmecemi,

sana yazdığım şiiri bul.


Atmakta üstüne yok; hay hay,

fırlat yere, onca kelimeyi.


Sina gelir, süpürür.


***


Seni salıncağa..  

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.