Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Dosya


Dosya

Leyla ile Mecnun’un yolu edebiyatla kesişirse




Toplam oy: 250

Senaryosuyla, karakterleriyle, yönetmenliğiyle, hayranlarıyla kurduğu özel ilişkiyle tüm zamanların en ayrıksı yerli dizisi hangisi diye sorsak, Leyla ile Mecnun cevabının gür bir şekilde duyulacağını öngörebiliriz. Burak Aksak’ın senaryosunu yazdığı, Onur Ünlü’nün genel yönetmenliğini üstlendiği dizi yalnızca 2011-2014 yılları arasında ekranlarda kalsa da, kısa sürede öylesine bir etki yarattı ki, dizinin çekildiği Kireçburnu sahiline gidip “İsmail Abi”nin beklediği gemiye el sallayanlar, Erdal Bakkal’ın dükkanı önünde sallama çay içenler, sosyal medyada dizideki sayısız popüler kültür referansını deşifre etmeye çalışanlar bugün bile diziyi hafızalarda taze tutmaya devam ediyor.


Ali Atay, Serkan Keskin, Ahmet Mümtaz Taylan, Osman Sonant ve Cengiz Bozkurt’un doğaçlamaya da sıklıkla başvurarak yarattığı kendilerine has dilleri günlük kullanıma girmiş, karakterlerle oyuncular neredeyse hemhal olmuşken dizi TRT tarafından sonlandırılınca Leyla ile Mecnun hayranları derin bir hayal kırıklığı yaşamıştı.

Burak Aksak, yıllardır Leyla ile Mecnun’un devam etmesini dileyen hayranlarına müjdeyi yakın zamanda verdi. Aksak, dizinin kendine has dünyasını artık kitap sayfalarında yaşatacaktı. Sonrasında her şey hızla gelişti, Küsurat Yayınları’ndan çıkacak Leyla ile Mecnun kitabının 9 Nisan’dan itibaren raflarda olacağı teyit edildi.

Hem güncel olayların, hem de Hollywood filmlerinin parodisini yapan, adı sürekli absürd komediyle anılan dizinin bu denli etkili olmasındaki nedenlerden biri de, edebiyat geleneğimizle kurduğu sıkı bağ. Sevdiği kadına İkinci Yeni şiirleri okuyan Yavuz Hırsız’dan tutun da, Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nün başkarakteri Halit Ayarcı'yla iş görüşmesine giden İsmail Abi'ye kadar...

 

Burak Aksak’ın dizinin evrenini roman formunda nasıl devam ettireceğini göreceğiz. Leyla ile Mecnun romanının okuma masamızdaki yerini almasını beklerken, bir kült haline gelen dizide bahsi geçen 10 edebiyatçıyı hatırladık.


 

 

1) Ahmet Hamdi Tanpınar

 

 

 

2) Sait Faik Abasıyanık

 

 

 

3) William Shakespeare

 

 

4) Yusuf Atılgan

 

 

 

5) Oğuz Atay

 

 

 

 

6) Edip Cansever

 

 

 

7) Turgut Uyar

 

 

 

8) Cemal Süreya

 

 

 

9) Nilgün Marmara

 

 

 

10) Attilâ İlhan

 

 

 

Derleyen: Abbas Bozkurt

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Dosya Yazıları

Günlük yaşantıdaki kurallar çoğu zaman, yazılan eserler için de geçerlidir. Zorla gerçekleşen, kendine biçilen rolden fazlası istenen veya aşırıya kaçan her şey güzelliğini yitirir. Şair Eyyüp Akyüz, son kitabı Eskiden Buralar’da, adeta bu bilginin ışığında şiirlerini uzun tutmadan bitiriyor ve akılda kalan mısraları bize yadigâr kalıyor.

 

-Kimsin?

-Anneannemin torunuyum.

 

Divan Edebiyatı, sahibi meçhul bir kavram. Her halükârda 20. yüzyılın başında ortaya çıktığı konusunda bir tartışma yok. İskoçyalı oryantalist Elias John Wilkinson Gibb’in 1900 yılında yayınlanan Osmanlı Şiiri Tarihi kitabında bu kavrama hiç yer verilmez. Hepsi batılılaşma döneminde düşünülen isim alternatiflerinden biridir “Divan Edebiyatı”.

Arap coğrafyasında üretilen roman, öykü ve şiirler son yıllarda edebiyat gündeminde karşılık buluyor. Avrupa başta olmak üzere Batı’da düzenlenen büyük ve uluslararası kitap fuarlarındaki temsiliyetin güçlenmesi, en yeni eserlerin prestijli birçok ödüle değer görülmesinin bu ilgideki payı büyük elbette. Batı’nın doğuyu gördüğü “egzotik göz”le romantize edilemeyecek bir yükseliş bu.

Yirminci yüzyıl başlarında İngiltere genelinde Müslümanlara yönelik hasmane tavırlar öne çıkarken, İslam’ı seçenlerin sayısında da gözle görülür bir artış söz konusudur. İslam’la müşerref olan bu şahsiyetler, yeri geldiğinde İslam dünyasının savunucuları olarak da önemli faaliyetlerde bulunmuşlardır.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.