Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Bulut Atlası'nın yazarı David Mitchell, filmi değerlendirdi



Toplam oy: 1147

Yazar David Mitchell çok satanlar listelerinin son dönemlerdeki gözdesi Bulut Atlası'nın sinemaya uyarlanması üzerine eğlenceli ve aydınlatıcı bir yazı kaleme almış. Bakalım Mitchell uyarlamalar hakkında ne düşünüyor:

 

 

 

 

 

 

 

"Daha sonraları ilk romanım olarak basılacak Bulut Atlası üzerinde harıl harıl çalıştığım günlerin üzerinden tam on yıl geçmiş, ve dürüstçe söyleyebilirim ki, o zamanlarda sinema uyarlaması ile ilgili düşündüğüm tek şey "Hiçbir zaman filme çekilemeyecek bir roman yazıyor olmam ne büyük talihsizlik,"ti. Oysa bu yıl, benim filme-çekilmesi-imkansız kitabım önce Amerika'da, sonra da tüm dünyada seyirciyle buluştu. Yanılgıma sevindiğim ender olaylardan biri oldu bu. Filmi başarılı kılacak şey, bana göre tabi, filmin üç senaristi ve yönetmeninin -Lana ve Andy Wachowski (Matrix üçlemesinin yönetmenleri) ve Tom Tykwer (Koş Lola Koş'un yönetmeni)- bu projeye bir romanı yalnızca görüntye dökmek olarak yaklaşmamış olmaları. Aksine daha çok bir çevirmen edasıyla, tercüme ederek sinemaya uyarlamış olmalarıdır.

 

 

 

Romanın yapısına bakacak olursak, Bulut Atlası matruşkaları andırıyor. Altı novelladan her biri, kendinden sonra gelene karışıyor, onun işine burnunu sokuyor bir bakıma. Ana hikayenin ardında, diğerleri bir bumerang misali gelecekten geçmişe doğru sarıyor. Romanların gevşek, değişken yapılarından farklı olarak, Bulut Atlası'nın filmi seyirciden altı kere başlamalarını istiyor ve seyirci için yorucu bir hal alabilme tehlikesiyle karşı karşıya kalabilirdi. Bu nedenle yapısal olarak filmi bir mozaik haline getiren yönetmenler, bu altı anlatıyı birbirine ekleyerek  ve aralara serpiştirmeler yaparak 1850lerden 24. yüzyıla dek uzanıyorlar. Daha sonra bu mozaiği büyük bir hünerle birleştiriyorlar. Örneğin; bir sahnenin sonunda sorulan sorunun cevabı, ancak başka bir sahnenin başlangıcında verilebiliyor, soru sorulan mekan ve zamandan fersah fersah ötedeyken.

 

 

 

 

 

 

Romanı okuyanlar olayların dizilişinde ufak tefek değişikliklerin yapıldığını fark edeceklerdir. Romanda keçileri güden Zachry, Hawaii'de yaşayan bir gençtir, ancak filmde Zachry, onu canlandıran aktörle, Tom Hanks'le aynı yaştadır. Bu ya değişikliği adayı ziyarete gelen Meronym'la Zachary'nin bir aşk hikayesinin kahramanları olmasına da izin verir böylece.

 

 

 

Peki bu değişikliklere karşı mıyım? Açıkçası değilim. Muhtemelen kitabımın Çince çevirisini yapan çevirmen, romanda Çinceye olduğu gibi çevrilse ne bir komikliği, ne de bir anlamı kalmayacak, aksine suni bir yere sahip olacak espriyi kendi ülkesinde bilinen bir kelime oyununa çevirecektir. Olması gereken de budur aslında. Birebir çeviriye üstün gelir anlatının gücü. Buna benzer olarak, nasıl kitabımın Çince çevirisini İngilizce orjinalinin rakibi olarak görmüyorsam, film uyarlamasında yapılan değişikliklerinde romandaki uyuma ters düşen bir kötü örnek olduğunu söyleyemem. Bulut Atlası'nın filmi bir çeşitliliktir, düz yazıdan beyazperdeye bir geçiştir ve bence, bu oldukça güzel bir geçiş olmuştur."

 

 

 

 

 

 

DDD

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.