Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Kabalcı Kitabevi'ne 'Bu ajandayı satma' baskını



Toplam oy: 974

HEPAR'dan bir grup Metis Ajanda'yı sattığı için Kabalcı Kitabevi'ni bastı. Kitabevi 'tüketici tepkisi' üzerine ajandayı satmayacaklarını açıkladı.

 

Metis Yayınları’nın “Irkçılığa, Ayrımcılığa ve Nefret Suçlarına Karşı” ajandası, bir grubun baskısıyla Kabalcı Kitabevi’nden de kaldırıldı. Hak ve Eşitlik Partisi (HEPAR) üyelerinin bizzat Youtube’da yayımladığı videoda, Kabalcı Yayınevi’nin İstanbul Beşiktaş’ta bulunan mağazasına gittikleri görülüyor. Grubun “Bu ajandayı burada satmayacaksınız” dediği görülüyor. Ellerindeki ajandalarla “Sizi daha bizim arkadaşlar uyardı, bir de Kabalcısınız, Türk milletinin parasını yiyorsunuz” diyen grup, ajandanın kaldırılmasını istiyor. “Bunun yolu buraya 20 kişi gelmek değildir” diyen kitabevi yetkilisine, “Reddederseniz, başka yollarla Türk milleti bunun bedelini size ödetir” deniliyor.

 

Konuyla ilgili görüştüğümüz kitabevi yetkilileri, Metis ajandasını her yıl sattıklarını, bu yılki ajandayla ilgili tüketici tepkisi üzerine vazgeçtiklerini söyledi. Kabalcı yetkilisi, “Biz bunu konu yapmıyoruz, bu ürünün satışını kaldırdık. Tüketicinin ne düşündüğü bizim için çok önemli, HEPAR’la bilgili suç duyurusunda bulunmayı düşünmüyoruz” dedi.

 

Tepkilere neden olan ajandanın sol sayfalarında, olumsuzlukların üzerine işeyen bir oğlan çocuğu, sağ sayfalarında olumlu, insani değerleri pankart olarak gösteren kız çocuğu vinyeti bulunuyor. Bu sayfalardan 10 Kasım oğlan çocuğuna denk geldiği için kimi çevrelerin tepkisini çekiyor. “Nefret söylemi ve nefret suçları”na karşı bir tavırla hazırlanan Ajanda bir ay önce de Nezih Kitabevi tarafından satıştan kaldırılmıştı.

 

İnternet üzerinden örgütlenen ‘DurDe Girişimi’ adlı grup da bu gelişmelere tepki gösterip ‘Yayıncılar Birliği’ni, bütün demokrasi dostlarını bu çirkin saldırılara direnmeye davet ediyoruz’ diye bir bildiri yayımladı. Grup üyeleri herkesi Cumartesi saat 15.00’te İstiklal Caddesi’nde ajanda satmaya davet etti. [Radikal]

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.