Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Şiir


Şiir / ARİF ERGUVAN

gecesu




Toplam oy: 593

hüzün huzurevidir
bir amipe değdikçe soluğu
              çoğalarak
intiharkomandoları bayramlarımızı
              şenlendirir
geceye sağılır su

acıyı musallaya koyup
tapılır iki rekat
yas’landıkça ırmağa su

acı ıslahevlerinde
terbiye edilir
hergün bir yenimizi doğururken

ikinciel alınır peygamberlerden
çarmıh recm ateş tufan
seyir haritalarının en derin yerinde
kaynar su

kundakta yıldız oluyor mavi
kırmızıları barutlarken
fi(i)lin hortumunda kışın karınca

yıldızlarda somurtkan buhur
her fener bir bozguna işaret
gemiler bekler alyazmalı
tuğyan su

martılardan çatı akar
kırmızı yağınca oluklardan
aşk gecede
      domdom kurşunu
bengisu

borulardan arsenik akar da
                     ısınılır
yaraya kül basıp
çözüyor gözlerin uçkuru su



  Mahmut Temizyürek

Arif Erguvan (?): Uzun süre fanzin sayfalarında ya da “genç şair” anımsamaları arasında yaşadı, ergen yaşta başladığı şiir serüveninde. Daha bir kitabı bile yok. Ama bildiğim üç, bilmediğim sayısız dosyası var Erguvan’ın. Hevesi asla yitirmemiş ama o eşiği çoktan aşmış, şiirle bir yaşam edinilebileceğini öğrenmiş, bu bilgiyi içselleştirmiş bir şair. Ömrü denizlerde geçiyor. Doğum tarihi için aradım, ulaşamadım, daha yaşı 30 bile değil ama kim bilir denizlerin neresinde. Ne zaman karaya ayak bassa, şiir için bir ortam bulup oraya dalıyor. Turgut Uyar mezhebinden bir şair, onun mavisi ya da beyazı. Bir şair ki şairane değil; bir şiir yazıyor ki ustası saydıklarıyla arkadaşlığa şimdiden ulaşmış. Şiirin hiç bir insan edimine benzemeyen eşsiz bir olanak olduğunu düşünebilenlerden. Şiirin, henüz dile gelmeyeni, dile gelmezse belki yitecek olan şeyi barındırmasındaki yeteneğini derinden sezmişlerden. Bilim, siyaset, din, teknik buluş vb somut çözüm amaçlı, besbelli; ama şiir, belki de hiç somut çözüm önermeyen bir edim olmalı ki amaçların tümünü sorgulatabilsin. İmgeleri anlaşılıp zihne dönüşmedikçe de hiçbir ütopyanın gerçekleşmeyeceğini düşündürecektir er geç şiir, buna inananlardan. Esrimenin, ilham denen mitsel nesnenin, sayıklamanın, ruhsal kamaşmanın ya da karmaşanın, büyülenmenin ya da Nerval’de olduğu gibi “kara güneş”le donakalmanın yaşantılarında belirir ya da kaybolur şiir, bu kaderi, düşüşü ya da savruluşuyla yaşamayı göze alanlardan. “Dert üstüne dert katmak”, “eski ağza yeni taam sunmak”, “eski köye yeni adet getirmek” ya da delirip kuyuya taş atmak için elinde geleni yapan bir gönüllü “esir” şair Arif Erguvan. Şu “gecesu” sözüme bir kanıt sayılır mı?

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Şiir Yazıları

 

Riitta Cankoçak

bilmece

 

kadın derin bir devlettir

atlarla gider

yosunlarla döner her gece.

CÜMLE HAYAT

Soner Demirbaş

 


Yem olmamak için azgın fırtınaya, sığınmıştım bir ardıcın kovuğuna

 

Gonca Özmen

 

BÖLÜNMELER

 

Kusura, vardım 

Benimdir dedim bu eski söz

 

Kime açıldıysa kapılar 

Kapananı benim dedim

 

Beni bir avuntudan oldurmuşlar 

De ki sıkıntının içini oymuşlar 

Böyle böyle sezdim dilin de sabrı var 


Buyur, karıştır çekmecemi,

sana yazdığım şiiri bul.


Atmakta üstüne yok; hay hay,

fırlat yere, onca kelimeyi.


Sina gelir, süpürür.


***


Seni salıncağa..  

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.