Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Dosya


Dosya

Hıfzı Topuz'un masasından




Toplam oy: 650

Hıfzı Topuz, eserlerini, birçoğumuzun belki de ortaokul yıllarından hatırlayacağı mavi çizgili A4 kağıdına özel (ucu kesik) bir dolmakalemle yazıyor. Dolayısıyla, bir süredir örneğine pek rastlamadığımız şekilde bilgisayarsız bir çalışma masasıyla  karşılaştık. Bir de, odanın uzak bir köşesinde de yeşil bir daktilo duruyordu yalnızca.

 

(Fotoğrafı büyütmek için tıklayınız.)

 

 

Ve işte bu masadan çıkmış bir metin; Hıfzı Topuz’un halen üzerinde çalıştığı kitabından tadımlık bir alıntı:



O akşam Safiye Sultan’ın ertesi gün tahtta çıkacak olan oğlu III. Mehmet’le konuştukları en önemli konu padişahın 19 kardeşinin durumuydu. Safiye Sultan, oğluna; “Elbette sen de bir zamanlar babanın yaptığı gibi öteki şehzadelerin canlarına kıymak zorundasın,” dedi. “Rahmetli baban Sultan Murat, beş kardeşini boğdurmadı mı? Biliyorum bu çok zalim bir iş, ama sen onları yok etmezsen, onlardan biri yarın seni tahtından edebilir. Geleneklere uymak zorundasın. Zaten kardeşlerinle hiçbir zaman bir arada olmadın ki... Onlar benim oğlum değil. Babanın yüzden fazla çocuğunun olduğunu biliyorum. Neyse ki bunlar uzun ömürlü olmadı. Çoğu genç yaşta vefat etti. Hayatta olan 19 erkek kardeşinin sen hangisini tanıyorsun?”

Ertesi sabah sarayın gözden uzak bir yerinde 19 şehzadenin boyunlarına yağlı kement geçirildi; birbirlerinin gözleri önünde canlarına kıydılar. Padişahtan gebe kalan, henüz bebeklerini doğurmamış olan cariyeler de boğduruldu, cesetleri çuvallara konuldu ve sabahın erken saatlerinde Sarayburnu Topkapı Sarayı açıklarından denize bırakıldı.

O sırada haremde bütün kadınlar, hasekiler, gözdeler, ikballer, cariyeler hıçkırıklarla ağlıyorlardı. O gün Ayasofya Camii’nde hepsinin bir arada cenaze namazları kılındı. Ardından da Topkapı Sarayı’nda padişahın cülûs töreni düzenlendi.

 

 

 


 

Fotoğraf: Pelin Ulca

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Dosya Yazıları

Günlük yaşantıdaki kurallar çoğu zaman, yazılan eserler için de geçerlidir. Zorla gerçekleşen, kendine biçilen rolden fazlası istenen veya aşırıya kaçan her şey güzelliğini yitirir. Şair Eyyüp Akyüz, son kitabı Eskiden Buralar’da, adeta bu bilginin ışığında şiirlerini uzun tutmadan bitiriyor ve akılda kalan mısraları bize yadigâr kalıyor.

 

-Kimsin?

-Anneannemin torunuyum.

 

Divan Edebiyatı, sahibi meçhul bir kavram. Her halükârda 20. yüzyılın başında ortaya çıktığı konusunda bir tartışma yok. İskoçyalı oryantalist Elias John Wilkinson Gibb’in 1900 yılında yayınlanan Osmanlı Şiiri Tarihi kitabında bu kavrama hiç yer verilmez. Hepsi batılılaşma döneminde düşünülen isim alternatiflerinden biridir “Divan Edebiyatı”.

Arap coğrafyasında üretilen roman, öykü ve şiirler son yıllarda edebiyat gündeminde karşılık buluyor. Avrupa başta olmak üzere Batı’da düzenlenen büyük ve uluslararası kitap fuarlarındaki temsiliyetin güçlenmesi, en yeni eserlerin prestijli birçok ödüle değer görülmesinin bu ilgideki payı büyük elbette. Batı’nın doğuyu gördüğü “egzotik göz”le romantize edilemeyecek bir yükseliş bu.

Yirminci yüzyıl başlarında İngiltere genelinde Müslümanlara yönelik hasmane tavırlar öne çıkarken, İslam’ı seçenlerin sayısında da gözle görülür bir artış söz konusudur. İslam’la müşerref olan bu şahsiyetler, yeri geldiğinde İslam dünyasının savunucuları olarak da önemli faaliyetlerde bulunmuşlardır.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.