Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Dosya


Dosya

Niçin Okumalıyız? // Oğuz Atay




Toplam oy: 1187

Her okurun bir yazarı çok sevmek için son derece haklı ve bir o kadar özgün gerekçeleri vardır şüphesiz. Yola bu bilinçle, SabitFikir okurlarının edebiyatın öne çıkan yazarlarını neden sevdiklerine ilişkin bir tartışma başlatmak için çıktık. İlk soruyu da o yazar üzerine çalışmalar yapmış bir isme yönelttik. Oğuz Atay ile başlıyor ve soruyoruz: Siz Atay'ı niçin okuyorsunuz?

 

1. Edebiyata ve yazara şüpheyle yaklaştığı için,

 

2. Bilinç akışı değil bilinç patlamasıyla yazdığı için,

 

3. Karnavalesk ve ironik olduğu için...

 

 

 


 

 

 

* Görsel: Ethem Onur Bilgiç

 


 

 

* Niçin Okumalıyız? arşivine ulaşmak için tıklayınız.

 

 


 

Yorumlar

Yorum Gönder


Oğuz Atay'ı, okumaktan başka çaresi olmayan en şiddetli rahatsızlıklardan kurtulup yeni sorunlar edinmek isteyenlerden biri olduğum okuyorum/okudum. Benim gibi olanlar okusunlar.
Okuyucuya Kahkaha attırdıktan sonra okuyanı ağlatmayıp perişan eden bu adamı okuyun.
Dünden bugüne, bugünden yarına geçmek için okuyun bu adamı. Çünkü başka çareniz yok canım insanlar.

36%
64%

Sadece iyi yazabildiği için değil yazmanın hakkını verdiği için. Bütün felsefi ve edebi özelliklerinin yanında ve dışında öze dair bir şeyleri bu kadar gerçek söyleyebildiği için. Kurduğu romanlarda olanı böylesine sade ve tevazuyla gösterdiği için. İnsana susamışsanız Oğuz Atayı okumayın, kana kana için. Derininizdeki tutunamayandan bir selam el edecektir size bir Oğuz Atay hüznüne maruz kaldığınızda.

33%
67%

Oğuz Atay tarifsiz bir yazar , tarifsiz duygularımızı ,tarifsiz dile getiren bir yazar. sırf bunun için bile sayfalarca sürüp giden bir cümlesi dai okunabilir. Oğuz abimiz.

44%
56%

Çünkü o yarattığı her kelimenin ardına dolu dolu bir hayat yerleştirmiş.
Çünkü onun kahramanları iyi bir sırdaş olabiliyor. Üstelik oturup birlikte ağlayabilmek de cabası...
Çünkü o Selimciğim Işık'ı bana tanıtan adam...
Bunlar maneviyat... Bunun dışında gerçek anlamda donanımlı, kaliteli bir yazar. Onu okumak sizi sizden öteye taşır.

40%
60%

Kısaca ve basitce anlatmak gerekirse salt insanı anlattığı için okumalıyız. Bireyin dünyadaki ve içsel yaşamını derinlenmesine yansıttığı için okumalıyız. Hepimizin hayatında bir selim ileri, hikmet bemol ya da coşkun ermiş vardır. Bu insanları yoğun hayat koşuşturmasında farkedebilmemiz için okumalıyız.

42%
58%

Her satirinda kendimi buluyorum. Onu okumak,kimseye anlatamadigim yaralari ve düsüncelerimi iyilestiriyor. Yalniz degilim diyorum. Oguzcum ataycim var diyorum. Mekani cennet olsun guzel insanin :)

40%
60%

aslında ne kadar kötü bir dünyada yaşadığımızı anlamak için oğuz atay okumalıyız. oğuz atay selim ileri, hikmet benol vb. çok sevdiğimiz karakterleri eleştirmektir, çünkü bu karakterler çok bilgili ve etrafını aydınlatacak kişiler olduğu halde toplum için bir şey yapmamaktadır veya yapamamaktadır, bu karakterlerin kendini toplumdan soyutlamaları gerçekten saçma bir durumdur, çünkü içinde yaşadığımız evren ne kadar kötü olursa olsun gidebileceğimiz başka bir dünya daha bulunmamaktadır ve bunun içinde bazı şeylerin hakkını vererek yaşamalıyız.

48%
52%

İçimizdeki Hikmet Benol'un sesini duyabilmek için Oğuz Atay okumalıyız.

48%
52%

1-Edebiyatta alternatif bir icerik ve söylem olusturdugu icin.
2-Felsefik-etik meseleleri sorunlastirip, tartisabildigi ve bu baglamda gercek bir ontolojik sorgulama sunabildigi icin.
3- Edebiyat nedir sorusunu cevaplayabildigi icin, Oguz Atay, Oguzcugum Ataydir.

36%
64%

İçimizdeki yalnızlığı bir yerden yakalayarak ona eşlik ettiği için okumalıyız.

29%
71%

Yazdigi eserlerde yasanan hayatlarin benzerlerini yasiyor olmam ve yazsam roman olur sozundeki romanlari Oguz Atayin eserlerindd goruyorum.Her insanin kendine yakin hissettigi yazar vardir benim Oguz Atay.Kimi zaman Hikmetim kimi zaman Selim.Herkes bir yerlere tutunma cabasinda iste o tutunamayanlardan biri benim.

34%
66%

Yeni yorum gönder

Diğer Dosya Yazıları

Günlük yaşantıdaki kurallar çoğu zaman, yazılan eserler için de geçerlidir. Zorla gerçekleşen, kendine biçilen rolden fazlası istenen veya aşırıya kaçan her şey güzelliğini yitirir. Şair Eyyüp Akyüz, son kitabı Eskiden Buralar’da, adeta bu bilginin ışığında şiirlerini uzun tutmadan bitiriyor ve akılda kalan mısraları bize yadigâr kalıyor.

 

-Kimsin?

-Anneannemin torunuyum.

 

Divan Edebiyatı, sahibi meçhul bir kavram. Her halükârda 20. yüzyılın başında ortaya çıktığı konusunda bir tartışma yok. İskoçyalı oryantalist Elias John Wilkinson Gibb’in 1900 yılında yayınlanan Osmanlı Şiiri Tarihi kitabında bu kavrama hiç yer verilmez. Hepsi batılılaşma döneminde düşünülen isim alternatiflerinden biridir “Divan Edebiyatı”.

Arap coğrafyasında üretilen roman, öykü ve şiirler son yıllarda edebiyat gündeminde karşılık buluyor. Avrupa başta olmak üzere Batı’da düzenlenen büyük ve uluslararası kitap fuarlarındaki temsiliyetin güçlenmesi, en yeni eserlerin prestijli birçok ödüle değer görülmesinin bu ilgideki payı büyük elbette. Batı’nın doğuyu gördüğü “egzotik göz”le romantize edilemeyecek bir yükseliş bu.

Yirminci yüzyıl başlarında İngiltere genelinde Müslümanlara yönelik hasmane tavırlar öne çıkarken, İslam’ı seçenlerin sayısında da gözle görülür bir artış söz konusudur. İslam’la müşerref olan bu şahsiyetler, yeri geldiğinde İslam dünyasının savunucuları olarak da önemli faaliyetlerde bulunmuşlardır.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.