Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Dosya


Dosya

Roald Dahl’ın sözlüklere kattığı altı güzel sözcük




Toplam oy: 849

Roald Dahl artık buralardan çok uzaklarda olsa da geçtiğimiz hafta, 13 Eylül günü edebiyata Willy Wonka, Mathilda ve George gibi unutulmaz kahramanları kazandıran bu usta yazarın 100. doğum günü kutlandı. Bu özel güne dair kutlamaların en anlamlılarından birine dünyaca ünlü Oxford Sözlüğü imza attı: Geçtiğimiz mayıs ayında Oxford Üniversitesi Yayınları'nca, Roald Dahl tarafından üretilen ya da gün yüzüne çıkarılan 8.000 sözcükten oluşan bir Roald Dahl Sözlüğü basılmasının ardından şimdi de Oxford Sözlüğü, Roald Dahl tarafından “uydurulan” altı sözcüğü kapsamına aldı.

 

İşte o sözcükler:


Darlesque: Eksantrik planlar yapmalarıyla bilinen, alçak ve mide bulandırıcı yetişkin karakterler, korkunçluk ya da kara mizah.


Golden Ticket :
Charlie’nin Çikolata Fabrikası’nda Willy Wonka’nın çikolata fabrikasına giriş imkanı sağlayan ve çikolata paketinin içine gizlenmiş olan bilet.


Human bean: Koca Sevimli Dev’deki arkadaş canlısı devin “human being” (insanoğlu) sözcüğü yerine kullandığı sözcük. Yine de “human bean” sözcüğünün ilk kullanımı 1842 tarihli Punch dergisine kadar gidiyor.


Oompa Loompa: Bu sözcüğün kaynağı da, tıpkı Golden Ticket gibi, Charlie’nin Çikolata Fabrikası kitabına dayanıyor. Çikolata fabrikasının bir yandan dans edip şarkı söylerken bir yandan da çikolata üreten ufak tefek işçileri Oompa Loompa’lar.


Scrumdiddlyumptious: Aşırı derecede mükemmel, leziz, müthiş. Genellikle yiyecekleri tanımlamakta kullanılan bu sözcük de Koca Sevimli Dev’in İngilizceye armağanlarından.


Witching Time:
Yine Koca Sevimli Dev’de geçen sözcüklerden biri olan “witching time” gece yarısı, tüm çocukların ve yetişkinlerin derin bir uykuda olduğu ve bütün karanlık şeylerin saklandıkları yerlerden çıkıp kendilerini dünyaya gösterdikleri bir saat dilimini ifade ediyor. Aslına bakarsanız bu ifade de yeni sayılmaz; zira ilk olarak Shakespeare’in Hamlet oyununda kullanılmıştı, yani 1604 yılında!

 

 

 

 

EK

 

 

 


 

 

Kaynak: www.qz.com

 


Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Dosya Yazıları

Günlük yaşantıdaki kurallar çoğu zaman, yazılan eserler için de geçerlidir. Zorla gerçekleşen, kendine biçilen rolden fazlası istenen veya aşırıya kaçan her şey güzelliğini yitirir. Şair Eyyüp Akyüz, son kitabı Eskiden Buralar’da, adeta bu bilginin ışığında şiirlerini uzun tutmadan bitiriyor ve akılda kalan mısraları bize yadigâr kalıyor.

 

-Kimsin?

-Anneannemin torunuyum.

 

Divan Edebiyatı, sahibi meçhul bir kavram. Her halükârda 20. yüzyılın başında ortaya çıktığı konusunda bir tartışma yok. İskoçyalı oryantalist Elias John Wilkinson Gibb’in 1900 yılında yayınlanan Osmanlı Şiiri Tarihi kitabında bu kavrama hiç yer verilmez. Hepsi batılılaşma döneminde düşünülen isim alternatiflerinden biridir “Divan Edebiyatı”.

Arap coğrafyasında üretilen roman, öykü ve şiirler son yıllarda edebiyat gündeminde karşılık buluyor. Avrupa başta olmak üzere Batı’da düzenlenen büyük ve uluslararası kitap fuarlarındaki temsiliyetin güçlenmesi, en yeni eserlerin prestijli birçok ödüle değer görülmesinin bu ilgideki payı büyük elbette. Batı’nın doğuyu gördüğü “egzotik göz”le romantize edilemeyecek bir yükseliş bu.

Yirminci yüzyıl başlarında İngiltere genelinde Müslümanlara yönelik hasmane tavırlar öne çıkarken, İslam’ı seçenlerin sayısında da gözle görülür bir artış söz konusudur. İslam’la müşerref olan bu şahsiyetler, yeri geldiğinde İslam dünyasının savunucuları olarak da önemli faaliyetlerde bulunmuşlardır.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.