Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Dosya


Dosya

Dünyanın en muhteşem kütüphaneleri




Toplam oy: 1319

Bu dünyada hiçbir kitap kurdu yoktur ki kütüphaneleri sevmesin. Kimi zaman kitapçılarda bulamadığımız bir kitabı aramak, kimi zaman o sessiz ve sakin ortamda rahat bir biçimde çalışmak, kimi zamansa sadece rafları dolduran yüzlerce kitapla vakit geçirmek için gittiğimiz yerlerdir kütüphaneler. Fakat dünyada öyle kütüphaneler var ki bir kitap kurdunun onların varlığını duymamaları büyük kayıp olur diye düşündük ve dünyanın bu en muhteşem kütüphanelerinden birkaçını derledik:

 

 


 

 

Biblioteca Joanina, Coimbra/Portekiz

 


 

Portekiz kralı 5. John, Coimbra Üniversitesi rektörüne mütevazi kütüphanelerini ihya etmek istediğini söylediğinde, kimse bu kadarını tahmin edemezdi! Kral kütüphanenin neredeyse tamamını Brezilya’dan getirilen altınlarla kaplatınca ortaya işte bu görüntü çıktı.

 

 


 

 

Liyuan Kütüphanesi, Jiaojiehe/ Çin

 


 

Pekin’in kuzeyinde iki saatlik bir mesafede yer alan Liyuan Kütüphanesi dış cephesini kaplayan paslanmaya yüz tutmuş metal konstrüksiyonların arasına yerleştirilmiş dallar sayesinde epey iyi kamufle olmuş durumda. İçerideyse yer döşemeleri, merdivenler, masalar ve sandalyeler bile kitap raflarından oluşuyor. Bu haliyle Liyuan Kütüphanesi şehrin yoğun temposundan kaçıp kitapların arasına saklanmak için ideal görünüyor.

 

 


 

 

Glasgow Sanat Okulu Kütüphanesi, Glasgow/ İskoçya

 


 

Glasgow Sanat Okulu Kütüphanesi en küçük ayrıntısına kadar Charles Rennie Mackintosh tarafından tasarlanmış. Charles Rennie Mackintosh ayrıca 1883 yılında Glasgow Sanat Okulu’nda mimari dersleri de vermiş. Kütüphane bugün de orijinal tasarımını koruyor.

 

 


 

 

Mafra Palace Kütüphanesi, Portekiz

 


 

1771 yılında kurulduğundan beri Mafra Palace Kütüphanesi sadece bir kütüphane değil, o aynı zamanda minik yarasalardan oluşan bir sürüye de ev sahipliği yapıyor. Minik yarasalar kış aylarında kuytu yerlere tünüyor, yaz aylarındaysa kütüphanenin dışındaki meyve bahçesinde bulunan, kitaplara zarar veren böcekleri avlıyorlar. Tabii bunu minik yarasaların, ev arkadaşları diyebileceğimiz kitaplara yaptığı küçük bir iyilik olarak görmek de mümkün.

 

 


 

 

The Tripitaka Koreana, Haeinsa Tapınağı/ Güney Kore

 


 

Bu küçük Budist manastırının içinde bu denli büyük bir kütüphane sakladığına inanmak çok güç. Görünürde basit bir tasarıma sahip olsa da Tripitaka Koreana içinde bir hazine barındırıyor, desek yeridir. Bu sade kütüphane Budizm felsefesi üzerine en kapsamlı külliyata ev sahipliği yapıyor. Öyle ki kütüphanede 1251 yılına ait bir eser bile var!

 

 


 

 

Admont Abbey Kütüphanesi, Avusturya

 


 

Admont Abbey Kütüphanesi’nin orijinal koleksiyonundaki bütün kitapların kapakları muazzam bir harcamayla beyaza dönüştürüldü. Bu büyük çabanın tek bir gerekçesi vardı: Kitapların renginin kütüphanenin genel tasarımıyla uyum içinde olmasını sağlamak. Öte yandan kütüphaneyi tasarlayan mimarların aynı hassasiyeti heykeller için gösterdiğini söylemek güç. Dışarıdan bakıldığında bronz olduğu düşünülen heykeller aslında ahşaptan, dış yüzeyleri bronzla kaplanarak böyle görünmeleri sağlanmış.

 

 


 

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Dosya Yazıları

Günlük yaşantıdaki kurallar çoğu zaman, yazılan eserler için de geçerlidir. Zorla gerçekleşen, kendine biçilen rolden fazlası istenen veya aşırıya kaçan her şey güzelliğini yitirir. Şair Eyyüp Akyüz, son kitabı Eskiden Buralar’da, adeta bu bilginin ışığında şiirlerini uzun tutmadan bitiriyor ve akılda kalan mısraları bize yadigâr kalıyor.

 

-Kimsin?

-Anneannemin torunuyum.

 

Divan Edebiyatı, sahibi meçhul bir kavram. Her halükârda 20. yüzyılın başında ortaya çıktığı konusunda bir tartışma yok. İskoçyalı oryantalist Elias John Wilkinson Gibb’in 1900 yılında yayınlanan Osmanlı Şiiri Tarihi kitabında bu kavrama hiç yer verilmez. Hepsi batılılaşma döneminde düşünülen isim alternatiflerinden biridir “Divan Edebiyatı”.

Arap coğrafyasında üretilen roman, öykü ve şiirler son yıllarda edebiyat gündeminde karşılık buluyor. Avrupa başta olmak üzere Batı’da düzenlenen büyük ve uluslararası kitap fuarlarındaki temsiliyetin güçlenmesi, en yeni eserlerin prestijli birçok ödüle değer görülmesinin bu ilgideki payı büyük elbette. Batı’nın doğuyu gördüğü “egzotik göz”le romantize edilemeyecek bir yükseliş bu.

Yirminci yüzyıl başlarında İngiltere genelinde Müslümanlara yönelik hasmane tavırlar öne çıkarken, İslam’ı seçenlerin sayısında da gözle görülür bir artış söz konusudur. İslam’la müşerref olan bu şahsiyetler, yeri geldiğinde İslam dünyasının savunucuları olarak da önemli faaliyetlerde bulunmuşlardır.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.