Yazarlar

Haşim Şahin

Tüm Yazıları

Bisikletin hayatımıza girişi oldukça erken bir tarihe uzanır. Ancak kırsal kesimde, Anadolu’nun ücra yerlerinde yaşayan çocuklar için bisiklet, yalnızca hayaldi bir zamanlar.

Nasreddin Hoca, Beylikler devri Anadolu’sunun en bilge karakterlerinden birisi. Ona izafe edilen fıkralar yediden yetmişe hemen herkesin neşe kaynağı, aynı zamanda tasavvufi felsefi manalar da içeren bu fıkralar hem güldüren hem de düşündürüp ders veren türden.

Keder göğsümü sıkıştırıp ezdiğinde; Derim ki: Belki dağılırlar günün birinde; Yoldaşım bir kedi, sadık dostum Kitaplar, lambaysa sevgilimdir (Ahmed Ibn Fâris, ö. 932)

Bir deste gül ne işine yarar
Onun yerine, gel benim gülistanımdan bir yaprak al
Gül ancak beş altı gün yaşar
Bu gülistan daima ter-ü tâze durur
(Sâdi)

1970-80 kuşağı çocuklarının hemen hepsi Hay’ı bilir. Televizyonda çizgi film oranının nispeten daha sınırlı olduğu dönemlerde, ıssız bir adada geyiklerle hayat süren, anne geyiğin şefkatiyle bir mağarada çocukluğunu geçiren ve daha sonra hayatı sorgulayan Hay hepimizin yakın arkadaşıydı.

Geniş kütüphanelere sahip olan insanlar, “kütüphane sahibi” olmanın gerçekten ne anlama geldiğini en iyi bilenlerdir. Bilhassa bir şehirden başka bir şehre taşınmak söz konusuysa kütüphane sahibi için olmasa da kütüphanenin nakli onu taşıyanlar için bir işkenceye dönüşebilir.
