Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Dosya


Dosya

İthaf etmek de bir sanattır merak ettiğimiz İthaf hikayeleri...




Toplam oy: 183
“Size bu kadar Anadolu’ya yakışan ve kendi başına bir şaheser olan isim için teşekkür etmek ve sizden af dilemek isterim, Yakup Kadri Bey. İsmin kudretinin, eserden kavi olması benim kabahatim değildir.”

 

Türkiye’de ve dünyada, yazarların ithafları da yazdıkları kadar hikâye barındırabiliyor; Peyami Safa’nın Nâzım Hikmet’e adadığı fakat sonraki baskılarda aralarındaki anlaşmazlık sebebiyle çıkardığı Dokuzuncu Hariciye Koğuşu kitabındaki gibi, taltif edici ithaflar yerini kimi zaman pişmanlığa bırakabiliyor. Kimi zamansa, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Yahya Kemal’e ithaf ettiği Beş Şehir kitabındaki bir ustaya ebedî saygı ve hürmeti bir gönül borcuyla dile getirebiliyor. Bu ithaflardan bazılarını Sabitfikir için derledik.

 

FİTZGERALD’IN HÜZÜNLÜ İTHAFI

“Bir kez daha Zelda’ya.”

 

Scott Fitzgerald, Muhteşem Gatsby’yi, romanı yazarken bir başkasından hoşlanmaya başlayıp kendisinden boşanmak isteyen Zelda Fitzgerald’a adıyor. “Bir kez daha” vurgusu, hâlâ âşık bir romantiğin sözünden çok, hüzünlü bir “her şeye rağmen.”

 

AHMET HAMDİ TANPINAR’DAN YAHYA KEMAL’E “MİLLİ” İTHAF

 

“Çok defa onunla konuşurken veya ondan ayrıldığım zaman, bu adam bu kadar sarahatle ve şaşmaz realite duygusuyla nasıl oldu da bize bu hayal ve şiir âlemini yaratabildi; hatta nasıl oldu da bu düşünce devam edebildi, diye düşünürdüm. Pek az şair bir cemiyet tarafından onun gibi kayıtsız ve şartsız kabul edilmiştir.” Ahmet Hamdi Tanpınar Beş Şehir kitabını, “her adımı millî hayatın ve tarihin bir köşesini aydınlatan” Yahya Kemal Beyatlı’ya bu satırlarla ithaf ediyor.

 

HALİDE EDİP’TEN SAKARYA ORDUSU’NA…

 

“Eser Sakarya’nındır. Fena olabilir; fakat benim sanatımın yapabileceği en iyi şeydir,” diyor Halide Edip, Ateşten Gömlek’in girişindeki mektupta. Sonrasında, Ateşten Gömlek adını ondan önce kullandığı için Yakup Kadri’ye teşekkür ediyor: “Size bu kadar Anadolu’ya yakışan ve kendi başına bir şaheser olan isim için teşekkür etmek ve sizden af dilemek isterim, Yakup Kadri Bey. İsmin kudretinin, eserden kavi olması benim kabahatim değildir.” Bu mektup, Selim İleri’nin kelimeleriyle, “belki de edebiyatımızdaki hemen hemen tek romancıdan romancıya teşekkür mektubu.” Halide Edip Adıvar, Ateşten Gömlek kitabını, Sakarya Ordusu’na ithaf ediyor.

 

EXUPERY ÖLDÜKTEN SONRA DUYULAN İTHAF

 

 

Saint-Exupéry, Küçük Prens’i dostuna, ustasına, Léon Werth’e adıyor. Werth böyle bir kitabın varlığını ve kendisine ithaf edildiğini, ancak Exupéry öldükten sonra öğrenebilecek.

 

MEHMET RAUF, FELÇ GEÇİRMEDEN ÖNCE

“Yalnız hayatımın değil, ruhumun da en ezeli refikasına,

 

Sevgili Zezi! Sen ki, benim ilk veya son değil, bütün hayatımın bir tek yıldızısın; elemli ve feci bir hastalığın mihriban mevcudiyetinle en parlak bir saadet içinde geçirttiğin elemli ve feci günlerinde kalem tutmaktan aciz zavallı elimin maluliyetine çaresaz olarak kıymettar yardımınla beraber yazdığımız bu romanı o günlerin emsalsiz nefasetinin bir hatırası olmak üzere senin muazzez ismine ithaf etmeme elbet müsaade edersin, değil mi yavrum?.. Beyoğlu, 27 Teşrinisani 1927 Mehmed Rauf”

 

İthaf Mehmet Rauf’un Son Yıldız kitabından. Kitabı üçüncü eşi Muazzez Hanım’a ithaf eden Rauf, evlendikten on üç gün sonra felç geçirince romanı Muazzez Hanım kâğıda geçirir.

 

İSMET ÖZEL’DEN ANNESİNE…

Altı kardeşin en küçüğü İsmet Özel, Bir Yusuf Masalı’nı “kanserine alıştığı” annesine ithaf ediyor.


Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Dosya Yazıları

Günlük yaşantıdaki kurallar çoğu zaman, yazılan eserler için de geçerlidir. Zorla gerçekleşen, kendine biçilen rolden fazlası istenen veya aşırıya kaçan her şey güzelliğini yitirir. Şair Eyyüp Akyüz, son kitabı Eskiden Buralar’da, adeta bu bilginin ışığında şiirlerini uzun tutmadan bitiriyor ve akılda kalan mısraları bize yadigâr kalıyor.

 

-Kimsin?

-Anneannemin torunuyum.

 

Divan Edebiyatı, sahibi meçhul bir kavram. Her halükârda 20. yüzyılın başında ortaya çıktığı konusunda bir tartışma yok. İskoçyalı oryantalist Elias John Wilkinson Gibb’in 1900 yılında yayınlanan Osmanlı Şiiri Tarihi kitabında bu kavrama hiç yer verilmez. Hepsi batılılaşma döneminde düşünülen isim alternatiflerinden biridir “Divan Edebiyatı”.

Arap coğrafyasında üretilen roman, öykü ve şiirler son yıllarda edebiyat gündeminde karşılık buluyor. Avrupa başta olmak üzere Batı’da düzenlenen büyük ve uluslararası kitap fuarlarındaki temsiliyetin güçlenmesi, en yeni eserlerin prestijli birçok ödüle değer görülmesinin bu ilgideki payı büyük elbette. Batı’nın doğuyu gördüğü “egzotik göz”le romantize edilemeyecek bir yükseliş bu.

Yirminci yüzyıl başlarında İngiltere genelinde Müslümanlara yönelik hasmane tavırlar öne çıkarken, İslam’ı seçenlerin sayısında da gözle görülür bir artış söz konusudur. İslam’la müşerref olan bu şahsiyetler, yeri geldiğinde İslam dünyasının savunucuları olarak da önemli faaliyetlerde bulunmuşlardır.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.