Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Dosya


Dosya

Kararsız Okur // Piyasa sisteminde kültürel bir sapma!




Toplam oy: 978

Birileri çok satar, çok ve uzun satar, birileri çok satanlara bakar. Öyle mi gerçekten? Destekli ya da desteksiz çok satan kitapların kendi yazarlarını ve yayıncılarını beslemekten başka işlevi yok mudur? Aslına bakarsanız  var. Küçük veya orta ölçekli bir yayınevinin çok ve uzun satan bir ya da en fazla birkaç kitap basması demek, yıl boyunca bir baskıdan başka yapmayacak pek çok kitabın basılmasının ve okurlara ulaşmasının da garantisi demek. Dolayısıyla bir yandan bakıldığında büyük balığın küçük balığı yuttuğu piyasa sisteminde küçük de olsa bir kültür hizmeti sapması yaşanıyor. Çok satan kitaplar kimi zaman az satacak kitapların basılmasına destek ve garanti oluyor.

 

Kararsız okur, dünya edebiyat tarihinin çok ve uzun satan kitaplarına, şaşırtıcı satış rakamlarına baktı bu ay ve bu eserlerin hangi eserleri desteklemiş olabileceğini düşünmeyi de sizlere bıraktı… Haksız rekabeti önleyebilmek için de din ve kişisel gelişim türü kitapları labirentiminizin dışına çıkardı. Buyurun gelmiş geçmiş en çok ve en uzun satan kitapların kısa tarihine!

 

 

 

(İmajı üzerine tıklayarak büyütebilirsiniz.)

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Dosya Yazıları

Günlük yaşantıdaki kurallar çoğu zaman, yazılan eserler için de geçerlidir. Zorla gerçekleşen, kendine biçilen rolden fazlası istenen veya aşırıya kaçan her şey güzelliğini yitirir. Şair Eyyüp Akyüz, son kitabı Eskiden Buralar’da, adeta bu bilginin ışığında şiirlerini uzun tutmadan bitiriyor ve akılda kalan mısraları bize yadigâr kalıyor.

 

-Kimsin?

-Anneannemin torunuyum.

 

Divan Edebiyatı, sahibi meçhul bir kavram. Her halükârda 20. yüzyılın başında ortaya çıktığı konusunda bir tartışma yok. İskoçyalı oryantalist Elias John Wilkinson Gibb’in 1900 yılında yayınlanan Osmanlı Şiiri Tarihi kitabında bu kavrama hiç yer verilmez. Hepsi batılılaşma döneminde düşünülen isim alternatiflerinden biridir “Divan Edebiyatı”.

Arap coğrafyasında üretilen roman, öykü ve şiirler son yıllarda edebiyat gündeminde karşılık buluyor. Avrupa başta olmak üzere Batı’da düzenlenen büyük ve uluslararası kitap fuarlarındaki temsiliyetin güçlenmesi, en yeni eserlerin prestijli birçok ödüle değer görülmesinin bu ilgideki payı büyük elbette. Batı’nın doğuyu gördüğü “egzotik göz”le romantize edilemeyecek bir yükseliş bu.

Yirminci yüzyıl başlarında İngiltere genelinde Müslümanlara yönelik hasmane tavırlar öne çıkarken, İslam’ı seçenlerin sayısında da gözle görülür bir artış söz konusudur. İslam’la müşerref olan bu şahsiyetler, yeri geldiğinde İslam dünyasının savunucuları olarak da önemli faaliyetlerde bulunmuşlardır.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.