Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Dosya Arşivi

Dosya // En çok okunanlar



Kararsız Okur: Türkçe edebiyatı okumak

Yazarların okunmadığından, okurların da yeterince yazılmadığından dert yandığı eleştiri, deneme ve edebiyat incelemeleri üzerinden bir dünya kurmak mümkün mü; ya Türkçe edebiyatın bugününü bilmek ve geleceğini kestirmek? Edebiyatı anlamak elbette öncelikle okumaktan geçiyor. Ama iyi bir edebiyat okuru işi asla şansa bırakmaz, sadece kendi bakış açısına ve kişisel beğenisine saplanıp kalmaz!



Yoknapatawpha Diye Bir Yer

Güneyin, ufku bulanıklaştıran bitmek bilmez sıcak öğlelerinde, dev meşe ağaçlarının gölgelediği Yunan Uyanışı stili evinde yazı masasına kurulmuş, mısır koçanı piposunu çok sevdiği Dunhill My Mixture 965 tütünle doldurmuş, daktilosunun tuşlarına basan bir adam vardı; William Faulkner.



Yeats'in Nobel konuşması: "Bir hayali gerçekleştirdim"

İsveçli kimyacı Alfred Nobel anısına 10 Aralık 1901'den beri ödül dağıtan İsveç Akademisi, Leo Tolstoy, James Joyce, Virginia Woolf, Mark Twain, Joseph Conrad, Anton Chekhov, Marcel Proust, Henry James, Henrik Ibsen, Emile Zola, Robert Frost, W.H. Auden, F. Scott Fitzgerald, Jorge Luis Borges ve Vladimir Nabokov'u atladığı için eleştirildi.



Karne: İyi Tanrının Çocukları, Ayın İki Yüzü

İYİ TANRININ ÇOCUKLARI Neslihan Acu

Doğan Kitap (13,5 cm x 19,5 cm)

 


 

BASKI > 3 yıldız

 



Sergi // Hareket, hareketsizlik ve okuma eylemi

Güncel sanatta yapıtın ne kadar kendiyle, ne kadar etrafında dans eden referanslarla (edebi, tarihsel, teorik, felsefi ya da güncel hayatla ilintili olabilir) ilgili olduğu “yapan”ların üzerinde bir külfet. Bu külfet, Deniz Gül’ün 22 Eylül’de İstanbul Balat’taki The Pill’de açılan sergisi “Loyelow”unun merkezinde, hatta üzerinde oturuyor.



Bu klasikleri okumamanın bahanesi yok!

Klasikleri okumamak için sıralanan bahanelerden ilki hacimleriyle, "bitmek bilmeyen sayfalarıyla" ilgili olur genelde.



Dünyadan // Romancı incelemeye kalkışırsa

Kendi hayallerini yazıya aktarıp kurgulayarak roman kotarmaya alışmış bir yazarın, günün birinde, merak alanlarını açık edecek biçimde bir inceleme kitabını yazmaya kalkışmasını okur olarak nasıl değerlendireceğime bir türlü karar veremem.



''Yazdığımız ve Okuduğumuz Her Şey Çeviridir''

Kendimi bildim bileli kelimelerle uğraşıyorum. Kelimelerle uğraşmayı sevdiğimi ilkokulda keşfettim. Şen şakrak bir çocuktum ve yaptığım şakaların çoğu, kelime oyunları üzerine kuruluydu. Kimi zaman kelime oyunlarım o kadar dolaylı olurdu ki onları açıklamak zorunda kalırdım. Tabii esprinin esprisi kalmazdı o zaman da. Fakat benim için kelime sadece oyun demek değil elbette.



Bruno Schulz'un Tarçın Dükkanları

Bir öykü kitaplığında bulunması gereken önemli kitaplardan biri de Bruno Schulz’un (1892-1942) Tarçın Dükkânları’dır. Ressam ve öykücü olan Bruno Schulz’un öyküleri iki disiplinin nasıl bir birliktelikle metne yansıtılacağının en iyi örneklerinden biridir. Her satırı bir ressam elinden çıkma olduğunu hissettiren öyküler, öykü türünün de başyapıtlarındandır.



Kampa giderken yanınıza alabileceğiniz 10 kitap

Kamp yapmanın son yıllarda giderek daha çok insan için cazip hale geldiğini söyleyebiliriz. Hem “kurgulanmış” şablon tatillerden kaçıp daha esnek bir deneyim yaşamak, hem doğaya daha yakından temas etmek, hem de masrafları kısmak adına, çadırı ve gerekli malzemeleri ayarlayıp yollara düşmek pek çok insan için günlük rutinden ideal kaçışı temsil ediyor.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.