Dosya Arşivi
Dosya // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Hikâyenin ne işe yaradığı, varoluşumuzda neye denk düştüğü, neleri üstlendiği hâlâ cevabı aranan sorular. Kendi adıma varlığımızı hikâyelerle inşa ettiğimize, bir özne olarak kâinatı dolduran her şeyden ayrıştığımız andan itibaren, öz benliğimizde daha derinlere doğru bir tür geri çekilme hamlesi yaptığımıza inanıyorum.
//php print_r ($fields); ?>
Selçuk Erdem’in çok sevdiğim bir karikatürü var: Editör, elindeki kitap dosyasını okumuştur ve karşısındaki koyuna, “Ama bütün kitap boyunca sadece ‘meee’ yazmışsınız?!” der şaşkınlıkla.
//php print_r ($fields); ?>
Şişli’de bir yazıhane vardı. Caminin yan sokağında. Yakın zamana kadar köye giden otobüse oradan binerdik. Artık Topkapı otogarından biniyoruz. Yetmişlerin sonu. Hep sabah otobüsüne bilet alınıyor. Babam aydınlıkta yolculuk etmeyi seviyor olmalıydı.
//php print_r ($fields); ?>
//php print_r ($fields); ?>
Sultan II. Abdülhamid’in girişimleriyle Kütüphane-i Umumî-i Osmanî adıyla 1884 yılında kurulan Beyazıt Devlet Kütüphanesi, Türkiye’nin devlet tarafından kurulan ilk kütüphanesi unvanına sahip. Yarısı kitap olmak üzere bir milyonun üzerine dokümanı barındıran kütüphanede yer alan kitapların 11 bin 120 tanesini aralarında çok önemli eserlerin de bulunduğu “el yazması eserler” oluşturuyor.
//php print_r ($fields); ?>
//php print_r ($fields); ?>
Kurtadam edebiyatının mazisi zengin, özellikle de öykü türünde. Çağdaş kurtadam romanları ise, 1990’ların sonu ve 2000’lerin başından beri ne yazık ki vampir edebiyatıyla aynı kaderi paylaşıyor. Paranormal aşk romanları ile erotik şehir fantazyaları, vampir, kurtadam ve hatta zombi gibi canavarları iliğine kadar kuruttu!
//php print_r ($fields); ?>
Richard Brautigan ile ölümünden otuz yıl sonra, 2013’te tanıştım. Altıkırkbeş’in bastığı Karpuz Şekerinde, Kürtaj, Talihsiz Kadın, Babil’i Düşlemek, Çimlerin İntikamı, Japonya Günlükleri ve Big Sur’un Güneyli Generali kitaplarını yayınlanma tarihlerinin üzerinden çok zaman geçmeden edinip bir çırpıda okuduğumu anımsıyorum.
//php print_r ($fields); ?>
Bir Çinli için kan vermek bize tuhaf gelecek kadar hayati ve sembolik bir davranış. Yu Hua’nın romanının gücü de bu jestin sembolik değerinden geliyor.
//php print_r ($fields); ?>
Sivaslıların içinde büyüdüm. Komşularımızın tamamına yakını Sivaslı idi. Sonbaharın başında, Sivas’tan bir kamyon dolusu erzak gelirdi sokağa. Komşu hakkı olarak biz de payımızı alırdık. Kurutulmuş meyve ve sebzeler, pestil ve pekmezler, bulgur, madımak… Askerlik çağı geldi çattı. Beraber büyüdüğümüz Sivaslı arkadaşlara “sizden kurtuluyorum” diye latife yapıyorum. Altı kan kardeşim var.