Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Eleştiri Arşivi

En çok okunanlar  

Eleştiri


Ferit Edgü'nün kırpıntı metinleri

Ferit Edgü'nün Kazâ Sözleri ve Öteki Metinler'i, Kırmızı Kedi'nin "888" nüsha serisi içinde yayımlandı. Bu seriden Edgü'nün kitabı dışında bir de Enis Batur'un Endişe Yengeçleri adlı eseri çıktı. Özel bir tasarımla ve 888 adet yayımlanan bu kitapların başka bir baskılarının yapılmayacağına dair bir ibare de kitapların sonuna eklenmiş.


Beklemeyi bilenlerin öyküleri

İlk kitaplar çok önemli. Yazarın okuru selamladığı, ortak bir edebi dünya inşasının başladığı bu ilk kitaplar, yazarın, kendi sesinin yankısını okur aracılığıyla duyacak olmasının heyecanıyla da dolu. Kör Islık da bir ilk kitap.


“Bilinmez uzaklar”ın yerlileri ve yabancılar

Felsefeci ve siyaset bilimci Dorothee Elmiger’i kısa sürede Avrupa’nın önemli romancılarından biri haline getiren şey; günceli, uzak ve yakın geçmişle, politikayla ve kültürel sorunlarla bir arada ele alması. İlk kitabı Cesurlara Davet’te, bilinemezlik teması öne çıkarken; ikinci romanı Uykuyayatanlar’da ise ana izlek, bilme isteği.


“Gündüzler tekdüzedir, ya gece?

Can kendi halinde, günübirlik yaşayan bir taksi şoförü.


Merhametsiz bir dert ortağı

Steve Almond Küçük Güzel Şeyler için yazdığı giriş yazısında Cherly Strayed’la tanışmalarını anlatmış. Bir web sitesinde, okurlara hayata dair tavsiyeler veren köşenin yazarı olarak parasız bir işe başlamış Almond, köşenin adı “Sevgili Şeker” olmuş. O kendince, hem nezaket kurallarını aşındıran hem de son derece dürüst bir köşe yaratmaya çalışmış.


Anlaşılması zor kadının en anlaşılır kitabı
Bazı çevrelere göre modern edebiyatın öncülerinden, bazılarına göre yazdıkları anlaşılmayan, bazılarına göre bir deha, bazılarına göre kendi reklamını yapan, bazılarına göre politikacı biriydi Gertrude Stein; Pablo Picasso’nun portresini yaptığı, Virginia Woolf’un yazdıklarını basılmaya değer görmeyen, Ernest Hemingway’e göreyse yol gösterici bir isimdi...

Sözcükler ve notalar

Müzik ruhun gıdasıdır. Tıpkı edebiyat gibi. Bu iki kadim sanat, yüzlerce yıllık birlikteliklerini günümüze kadar başarıyla sürdürmüşler, insanların ruhsal gelişimlerine katkıda bulunmuşlardır. Sanatçılar, hangi dalda üretim yaparlarsa yapsınlar, sonunda hep bu iki sanatın insan üzerinde yaptığı etkileri, üretimlerinde temel unsur olarak kullanmışlardır.


Hayat anlarda saklı

Hepimiz yaşamın içinde heyecanlı ya da çaresiz hissettiren birçok olayın ya da durumun bizzat öznesi oluruz. Olup bitenlerin bu sürekli akışında aklımızda kalan, yaşananların bütünü değil, bütünden kesitler halinde çekip çıkardıklarımızdır. İşte çekip çıkarılanlar da anlardır aslında; hiç unutamadığımız, bizimle birlikte yaşayan anlar...

 


Öfkeli bir yıldızın altında

İnsan bazen, aklını bulandıran, onu belki bir kıyıya belki bir uçurumun kenarına iten kitaplarla karşılaşır. Bu hayatta pek az olan bir şeydir. İnsan kitap elinde, itilip kaldığı yerden dünyaya bakakalır. Okuduğu satırların aralarına sıkışır, ağırlığı fark edilmeyen bir kitabın altında kalır. Boğazda bir yumru aynaya bakmaktan korkmaktır bazı kitaplar.


Dünya yalan, kurmaca gerçek

Hayat çok sıkıcı, çok şükür ki ölüm var. Aşk, hayat ve sanat. Zaten bunların hepsi ölüm demek. Bu öngörü, birkaç bin yıl önceki bir yazıttan alıntı. Öleceğimiz ana kadar –bazen bir buzul kayanın üzerinde, bazen çölün ortasında– yalnızlıktan yakınarak ağlıyoruz. Diğerleriyle birlikte. Ama nazar değmesin, hayatta kalma reflekslerimiz, ölümlü olduklarını bilmeyen hayvanlarınkiyle neredeyse denk.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.