Dosya Arşivi
Dosya // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Şiir ve roman gibi edebî eserlerin yanında çok sayıda deneme ve incelemeye de imza atan Ümit Aktaş’ın ilk romanı Âdem. İlk insan ve ilk peygamber Hz. Âdem’i tarihin sıfır noktasına inerek sancılı bir başkaldırının, ilk büyük kaçışın, en uzun sürgünün yongalarını hayata ve tabiata serpiştirerek ele alıyor.
//php print_r ($fields); ?>
Can Yayınları’nın kurucusu Erdal Öz’ün anısını yaşatmak için ailesi tarafından her yıl düzenlenen Erdal Öz Edebiyat Ödülü, yeni sahibini buldu. Ödül dün akşam, 18 Eylül pazartesi günü İstanbul'da, Pera Palace Hotel Jumeriah'ta düzenlenen törenle şair, çevirmen, akademisyen Cevat Çapan’a verildi.
//php print_r ($fields); ?>
“Yazılmamış oldukları için okunmaları mümkün olmayan, yani gerçekte var olmayan ve ama ‘gerçek’ kelimesini kullanırken dikkatli olmayı öğütleyen hayali kitaplardan söz edelim...” Daha önce bir yılın başında, SabitFikir’in Ocak 2015 tarihli 47. sayısında "Olmayan Kitaplar Kütüphanesi" hakkında yazmıştı F. Cihan Akkartal.
//php print_r ($fields); ?>
Daracık, kül rengi bir odada, yiyecekten ve ışıktan yoksun olduğu, çamaşırının bile yıkanmadığı süre içinde, Rusya’ya dönmek için sağdan soldan birkaç kuruş dilendiği günlerde, kısacası yoksulluğun ve yalnızlığın doruğunda bulunduğu sıralarda Dostoyevski bir roman üzerinde çalışmaktadır.
//php print_r ($fields); ?>
Edebiyat karın doyurmaz diyenler fena halde yanılıyor. Dünyaca ünlü iş hayatı dergisi Forbes her yıl, birçok farklı alanla birlikte ebebiyat dünyasının da çok kazanan yazarlarını da açıklıyor. Dünya çapında en çok kazanan yazarları geçtiğimiz ağustos ayında yazmıştık.
//php print_r ($fields); ?>
Farklı sanat dallarının aslında birbirlerinden ayrı düşünülemeyeceği; edebiyat, müzik, heykel vd. arasındaki ilişkilerin yaratıcılığı beslediği bilinir. Bu aynı zamanda, her bir sanat dalının kendi içinde kuvvetlenmesi demektir. Bunun en güncel kanıtının da Haziran 2018’de gerçekleştirilecek J. R. R. Tolkien sergisi olduğunu söyleyebiliriz.
//php print_r ($fields); ?>
Tren, ikili bir yolculuğun mekanı olmaya müsait. Camdan görünen genişlik, sıra sıra evler, hızla geçerken flu bir fotoğrafa dönen yüzler; öte tarafta da yolcunun yüzü, yüzün cama düşen yansıması. Zamanla kurulan ilişki anlamında da ikili bir yolculuk bu: Dışarıya doğru bakmanın hızıyla, içe doğru yönelmenin ağırlığı...
//php print_r ($fields); ?>
21 Mart’ta Londra’daki Bonhams Müzayede Evi'nde düzenlenen bir açık artırma, edebiyat dünyası için de önem arz ediyordu. Bir zamanlar Sylvia Plath ve Ted Hughes çiftine ait olan 300’e yakın nadir kitap, elyazması ve kişisel eşya açık arttırmayla koleksiyonerlere sunuldu.
//php print_r ($fields); ?>
Evine giren hırsızla yüz yüze geliyor Laura Blacklock: “Birbirimize bakarak öylece durduk. Parlayan gözlerini gözlerime dikmişti. Aklımdan binlerce düşünce geçiyordu: Telefonum hangi cehennemde? (...) Tek kelime etmedim ve kıpırdamadım da. Rüküş sabahlığımın içinde öylece dikilip titremeye başladım. (...) ‘Lütfen,’ diye geçirdim içimden.
//php print_r ($fields); ?>
“Yaklaşık seksen yıldır yazıyorum. Önce mektup, sonra şiir ve konuşma, sonra hikâye, makale, kitap, şimdi notlar. Yazma faaliyeti benim için hayati bir faaliyet oldu hep; bir şeyleri anlamlandırmamı ve devam etmemi sağlıyor.” (John Berger, “Otoportre”, Hoşbeş)