Dosya Arşivi
Dosya // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Emin Gürdamur, ilk öykü kitabını, 2017’de, otuz yedi yaşında iken neşretti. İlk kitabına giden yolda uzun emekler verdiği, yazıyı bir hayat memat meselesi yaptığı anlaşılıyor. Ki, 2017’de çıkan Atları Uçurumlara Sürmek ve 2019’da çıkan Herkesten Sonra Gelen kitapları okunduğunda vasat okurun işini çokça zorlaştıracak, künhüne erilmesi zor, kavranılması müşkül metinler yazdığı görülecektir.
//php print_r ($fields); ?>
Yerlilik sorunu derken siyasi bir kavrama atıf yapmıyorum. Edebiyatın doğduğu, beslendiği dille ilişkisine dikkat çekmek istiyorum. Dil, bir ortam olarak insanı sarıp sarmalar; insan için dilin-dışarısı yoktur. Var olanlarla ilişkisini dil sayesinde belirler; onları tanır, isimlendirir. İsimler, aynı zamanda insanın şeylerle olan ilişkisini tayin eder.
//php print_r ($fields); ?>
Çizgi roman mecrası, son yıllarda belki de fazlasıyla popüler zamanlarından birini, verimli bir dönem yaşıyor. Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de çizgi roman yayıncılığı, yükselen bir grafikle yayıncılık alanındaki diğer türlerle yarışan bir ivmeyle ilerliyor.
//php print_r ($fields); ?>
Genç Jack Kerouac 1950 yılında ilk romanı The Town and the City'yi yayımladığında yayıncısı Harcourt Brace tarafından tasarlanan kitap kapaklarını pek beğenmiyordu doğrusu.
//php print_r ($fields); ?>
Tim Parks, Yaşam ve Yapıt kitabındaki denemelerinde Charles Dickens’tan Haruki Murakami’ye, Çehov’dan James Joyce’a toplam yirmi yazarı ele alıyor ve bu ünlü yazarların eserleri ile hayatları arasındaki kesişimleri ortaya çıkarıyor. Kitap, yazar ve elbette okur arasındaki “yaşam” ve “yapıt” bağını oldukça anlaşılır ve incelikli bir şekilde ele almayı başarıyor.
//php print_r ($fields); ?>
Simon Kuper’in futbolun siyasetle, toplumsal hareketlerle bağını 22 ülkeden örneklerle ortaya koyduğu kitabı Futbol Asla Sadece Futbol Değildir insanlık tarihinin bu en popüler oyununa farklı bir bakış geliştirerek bir dönüm noktası olmuştu. Kuper, sırf kitabın başlığıyla bile, futbolla eril dilin holiganımsı refleksleri dışında bir ilişki kuranlara büyük bir armağan vermiş oldu.
//php print_r ($fields); ?>
Geçtiğimiz yıl Toronto Film Festivali İzleyici Ödülü’nü alan The Platform, kısa sürede Netflix’in en çok izlenenler listesinde kendisine yer edinmeyi başardı. Senaristliğini David Desola, yönetmenliğini ise Galder Gaztelu-Urrutia’nın üstlendiği film, uzun süre zihinlerdeki tazeliğini koruyacak gibi.
//php print_r ($fields); ?>
Herhangi bir romanın yazarının zihnindeki yaratım sürecini inceleyecek olsak elbet bir seviyede otobiyografik unsurlara rastlarız. Ancak çoğu standartlara göre, bir romanın otobiyografik sayılabilmesi için yazardan uyarlanan bir başkahramana sahip olması veya yazarın hayatındaki bir olay örgüsünün romanın omurgasına oturması beklenir.
//php print_r ($fields); ?>
Küçürek öykü bir tür olarak şiirdeki haiku yahut rubai ile kıyaslanabilir. Öykü alabildiğine daraltılmış ve sınırlandırılmış bir andan yahut kesitten ibarettir. Çoğu zaman başı ve sonu net değildir. Öncesi ve sonrası olduğunu ama metinde yer almadığını okura “ihsas” ettirir.
//php print_r ($fields); ?>
Bütün öyküleri Can Yayınları tarafından Ötekinin Rüyası ve Ayak İzlerinde Adımlar adıyla kitaplaşan Julio Cortázar’ın, Ötekinin Rüyası’nda yer alan Hayvan Hikâyeleri bu sefer müstakil olarak basıldı.