Dosya Arşivi
Dosya // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
On İki Gezici Öykü, Gabriel García Márquez’in (1927-2014) gerçekler ve düşleri iç içe anlattığı büyülü gerçekçilik yaklaşımını en iyi yansıtan, onun baş eserlerinden biridir. Kitap, Márquez’in on sekiz yıl boyunca aralıkla birkaç kez yazdığı öykülerin bir araya getirilmesiyle oluşur.
//php print_r ($fields); ?>
Dünyanın farklı yerlerinden yazarlardan bahsedeceğim bir “küçük okumalar rehberi” için editörümle anlaşmıştım, ama Londra merkezli Granta dergisinin son sayısında (139. sayı) üçüncü kez Amerikan edebiyatının genç yazarları listesine yer verdiklerini gördüğümden, tüm yazıyı bu listede odaklamak istedim.
//php print_r ($fields); ?>
Bayreuth Festivali, 19. yüzyılda Almanya'nın Bayreuth kentinde besteci Wagner'in opera performanslarının sunulduğu ve her yıl düzenlenen müzik festivali. Bu Festivali Richard Wagner'in kendisi tasarlamıştı. Sanırım 8 yıl önceydi Bayreuth’u ilk duyuşum.
//php print_r ($fields); ?>
Kaybolan oylumlu bir roman, üç kişi etrafında gelişse de, tartıştığı çok konu var; günümüz kapitalizmi, pazarlama kültürü, evlilik kurumu, askerlik, Osmanlı mirası, aile, yazarlık, kişisel gelişimcilik… Bu romanın ve yazmaktan kaynaklı meselen neydi? Biraz buradan yola çıkalım sohbete…
//php print_r ($fields); ?>
Genç idealist aşıkların er ya da geç öğrendikleri şey şudur: ilişkiler hayal kırıklıkları, yanlış anlaşılmalar, büyüklü küçüklü aldatmacalarla dolu karmakarışık olgulardır. İlişkiler hususunda kalbinizi soğutmak, inançsızlaşıp sinikleşmek kolay yoldur.
//php print_r ($fields); ?>
Süper kahraman odaklı çizgi romanlar son yıllarda popüler kültürün her alanını hükmü altına aldı. Çizgi roman devi Marvel, 10 yıl önce “Marvel sinemasal evreni”ni hayata geçirdi ve kahramanlarının aynı evrenin içinde ortak bir kaderi paylaştığı filmlere imza atmaya başladı.
//php print_r ($fields); ?>
İnsan yaratıcılığı nereden gelir? Bu sorunun cevabını henüz tam olarak bilmiyoruz. Bildiğimiz tek şey, bu nereden geldiğini bilmediğimiz yaratıcılığını kullanarak “bir şeyler” üreten tek canlı olduğumuz. Her sene sayısız kitap yazıyor, sayısız film çekiyor, sayısız beste yapıyoruz. Ama nasıl? Zamanda geri gidip gerekli gözlemleri de yapamıyoruz üstelik!
//php print_r ($fields); ?>
Beş yaşında mürekkebine şeker katıldı ta ki anlatsın
//php print_r ($fields); ?>
Ölüm… Hayat bütün hızıyla akarken, bu kelime insana ne kadar uzak ve soğuk geliyor öyle değil mi? Peki henüz hayata yeni başlayan bir çocuk için ölüm ne ifade ediyor? Çocuklar ölümü ve öldükten sonraki hayatı bir merak çemberi içinde sordukça sorarlar. Peki, onlara tatmin edici bir cevap verebilir ve onların anlayacağı dilden anlatabilir miyiz?
//php print_r ($fields); ?>
Roman, çıkış noktasına ve gelişimine bakıldığında bir uzunluk birimi olabilir pekala modern insan için! Ama iş zamana gelince değişiyor, dönüşüyor. İnsanın ömrü kısa, zamanı kısa, dünya üzerinde aldığı mesafeler kısa. O zaman neden okuyup yazdıkları uzun olsun ki?!